"bir fırsatımız var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدينا فرصة
        
    • لدينا الفرصه
        
    • أمامنا فرصة
        
    Bence her şeye yeniden başlayıp aramızı düzeltmek için bir fırsatımız var. Open Subtitles لو حاول أحد قتلي سأغضب أنا .. أعتقد أننا لدينا فرصة هنا
    Ve işte şimdi bu hareketle gurur duymamız için bir fırsatımız var. TED واليوم لدينا فرصة .. لكي نكون فخورين بهذه الحركة ..
    Ama denemek için eşsiz bir fırsatımız var ve inanıyorum ki yetişkinler olarak bu aynı zamanda bizim bir görevimiz. TED لكن لدينا فرصة للمحاولة، لم يسبق لها مثيل. وأنا مؤمن أننا نحن كبالغين، نتحمل المسؤولية أيضاً للقيام بذلك.
    Ama lütfen şunu bil ki büyük bir fırsatımız var. Open Subtitles لكن ارجوك ان تعرف ان لدينا الفرصه
    Ama onları daha faydalı bir şeye dönüştürmemizi ve devamlı enerji almamızı sağlayacak bir fırsatımız var. TED لكن أمامنا فرصة لتدويرهم إلى شئ أكثر نفعاً الذي يسمح لنا بالحصول على طاقة طوال الوقت.
    Tony, hayatım bu sahnede, toplumumuzun iletişim eksikliğini eleştirme için muhteşem bir fırsatımız var. Open Subtitles عزيزي توني في هذا المشهد لدينا فرصة عظيمة أن نسلط الضوء علي انعدام الإتصال في مجتمعنا
    Mükemmel bir fırsatımız var, köpek ve kuş hâlâ gemideler. Open Subtitles لدينا فرصة مثالية، الكلب والطائر مازالوا على متن السفينة
    Bu olay büyük ve sadece bir fırsatımız var ve yanlış gitmesi için milyonlarca yol var. Open Subtitles حسنا , هذا كبير لدينا فرصة واحدة وهناك مليون طريقة لافساد الامر لذلك ليصغي الى الجميع بحذر
    Hızlı davranırsak, buradaki şeyleri gelecek nesillere kadar korumak için harika bir fırsatımız var. Open Subtitles لذلك لدينا فرصة رائعة الآن اذا عملنا بسرعة حتي نحفظ ما هو هنا للأجيال القادمة
    Demek istediğim, birbirimize karşı dürüst olmak için bir fırsatımız var. Open Subtitles المقصد هو أن لدينا فرصة بأن نكون صادقين مع أنفسنا
    Burada bir fırsatımız var, sadece bana değil milyonlarca erkeğe bir tedavi bulmak için. Open Subtitles لدينا فرصة هنا, أتعلمين، لإيجاد علاج ليس فقط لي ولكن لملايين الرجال.
    Bunu doğru şekilde yapmak için önemli bir fırsatımız var yani şiddete gerek yok. Open Subtitles لدينا فرصة تاريخية لتحقيق مرادنا الآن في البداية حتى لا تكون هناك حاجة إلى العنف
    Ona bir gelecek vermek için bir fırsatımız var. Open Subtitles لدينا فرصة لأن نوفر له مستقبلاًحقيقياً.
    - Hedefe yaklaşıyoruz. Efendim, bir fırsatımız var. Open Subtitles نقترب من الهدف , لدينا فرصة سيدتي
    Halbuki bizim değişim için bir fırsatımız var. TED ولكن لدينا فرصة للتغيير.
    Burada elimizde büyük bir fırsatımız var. Open Subtitles لدينا فرصة مدهشة هنا
    Michael, elimizde Skylla'yı, Şirket'i çökertmek isteyen insanlara ulaştırmak için bir fırsatımız var. Open Subtitles أظنّ أنّ حديثنا انتهى هنا لدينا فرصة ولمرّة لنوصل (سيلا) لأناس يرغبون بالإيقاع بـ"الشركة"
    Burada bir fırsatımız var. Open Subtitles لدينا الفرصه هنا
    Onları zorlamak için bir fırsatımız var. Open Subtitles أمامنا فرصة لإجبارهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more