"bir faydası olmaz" - Translation from Turkish to Arabic

• لن يساعد
• لا فائدة من
• لا يمكنكَ الاتّصال
• فلن تصبح شيئاً
• أفضل صِفاتِنا

Sanırım bunların terk edilme sorunlarına bir faydası olmaz, ne dersin?
في الغالب هذا لن يساعد مشاكلك بخصوص التعرض للهجر، أليس كذلك؟

Eğer ayna sendromu olmadığını varsayarsak, o zaman gebeliğini sonlandırmanın karaciğere bir faydası olmaz.
إن افترضنا أنها غير مصابة بمتلازمة المرآة فإجهاض الجنين لن يساعد كبدها

Evet, eğer bir planımız olmazsa bunun da kimseye bir faydası olmaz.
إذا لم يكن لدينا خطة فهذا لن يساعد أي شخص آخر

Gittiğin yere sırlarını götürmenin bir faydası olmaz.
لا فائدة من أن تأخذ أسرارك معك وأنت راحل ثق بي

Onu bulmanın bir faydası olmaz, oğlum.
لا فائدة من العثور عليها الأن يا ولدي

İnternetin bir faydası olmaz.
لا يمكنكَ الاتّصال عبرَ شبكةٍ لا سلكيّة

Kaç kez söyledim, okuyamayan bu aptal çocukla zaman geçirmenin sana bir faydası olmaz!
لقد قلت لك من قبل إذا أمضيت وقتك تلعب مع ذلك الفتي الغبي فلن تصبح شيئاً

Bunun bize bir faydası olmaz.
وهذا لا يظهرُ أفضل صِفاتِنا

Kendini tutuklatmanın ailene bir faydası olmaz.
عندما تعتقل هذا لن يساعد أسرتك

Onları bekletmenin bir faydası olmaz.
, أنتِ تجعلينهم ينتظرون . ذلك لن يساعد

- Üzgün değil kızgınım. - Bunun bir faydası olmaz.
أنا لستُ مستاء، أنا غاضب - ذك لن يساعد أحداً -

Hayır, bunun bir faydası olmaz.
لا، هذا لن يساعد

Hayır, hayır. Bunun kimseye bir faydası olmaz .
لا ، لا هذا لن يساعد أحدا

Yardımsever olmanın bir faydası olmaz.
حسنا , كونك مساعده , لن يساعد

Onları görmenin bir faydası olmaz.
لا فائدة من لقاءهم

Beni tutuklamanızın bir faydası olmaz, ben asla polislere konuşmam.
لا فائدة من اعتقالي! لن أقول أيّ شيء!

Sanıyorum Sybbie'yi burada bırakması için ikna etmeye çalışmanın bir faydası olmaz.
أفترض أنه لا فائدة من محاولة إقناعه -ليدع (سيبي) تبقى

İnternetin bir faydası olmaz.
لا يمكنكَ الاتّصال عبر شبكةٍ لا سلكية