"bir faydası yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا فائدة من
        
    • لا جدوى من
        
    • لا يساعد
        
    • لن يساعد
        
    • لن يفيد
        
    • يساعد أي
        
    • ليس هناك فائدة من
        
    • لن يساعدكِ
        
    • لا نفع من
        
    Süvarileri beklemenin bir faydası yok çünkü şu anda süvariler bizleriz. Open Subtitles لا فائدة من انتظار الفرسان فمنذ الآن، نحن الفرسان
    Numara yapmanın bir faydası yok. Open Subtitles أه، لا فائدة من الأدعاء بعكس هذا
    Arkasından ağlamanın bir faydası yok Yapabileceğin hiç bir şey yok. Open Subtitles لا جدوى من البكاء أكثر من ذلك, لا شيء يُمكنكَ فعله.
    Sürekli hayal aleminde dolaşıyor ve çizdiği o acayip resimlerin de... çocuk gösterilerinin de ona hiç bir faydası yok. Open Subtitles لا يساعد أنه لديه تلك الأفكار في رأسه تلك الرسومات الغريبة ودفن نفسه في برنامج الأطفال هذا
    Birbirinizi suçlamanızın Ty'a bir faydası yok. Bebeğimi kucaklamama izin vermeyecekler, Dr. Vilder. Open Subtitles .. إلقاء اللوم على بعضكم لن يساعد تايلر لم يسمحوا لي بحضن طفلتي دكتور والدر
    Ayağa kalkmanın Kingo'ya bir faydası yok. Open Subtitles لن يفيد نهوضك فى شئ مازالت الحُمى مستمرة
    Bu zor zamanlarda, çaresizliğe kapılmanın bir faydası yok. Open Subtitles فى تلك الأيام الصعبة لا فائدة من اليأس
    Sofia. Ağlamanın bir faydası yok sevgilim. Open Subtitles لا فائدة من البكاء يا عزيزتي صوفيا
    Ardından ağlamanın bir faydası yok, değil mi? Open Subtitles لا فائدة من البكاء، أليس كذلك؟
    Sanırım buradan gitmeni söylemenin bir faydası yok. Open Subtitles أعتقد أنه لا فائدة من إخبارك أن تذهب
    Kaçmanın bir faydası yok, salak! Open Subtitles لا جدوى من الركض أيها الغبي
    Neden ben diye sormanın bir faydası yok. Open Subtitles لا جدوى من السؤال" لماذا أنا ؟"
    Düşünmenin bir faydası yok. Open Subtitles لا جدوى من التساؤل.
    Kendine acımanın da bir faydası yok Xander, tamam mı? Open Subtitles حسناً , الشعور بالأسف حيال نفسك لا يساعد أيضاً , يا أكساندر , حسناً ؟
    Castro konusunda susmasının kendisine bir faydası yok. Open Subtitles لا يساعد نفسه بان يبقي نفسه ساكتاً حيال كاسترو
    O hakeme götlük yapmanın da kimseye bir faydası yok. Open Subtitles و التصرف كشخص بغيض حيال هذا الأمر لن يساعد أي شخص في تجاوزه
    O hakeme götlük yapmanın da kimseye bir faydası yok. Open Subtitles و التصرف كشخص بغيض حيال هذا الأمر لن يساعد أي شخص في تجاوزه
    Olamazsın zaten ama bunu izlemenin de bir faydası yok. Uydu telefonundan ulaşmaya çalıştım. Open Subtitles لا تستطيع التأكد، لكن مراقبة هذا طوال الليل لن يفيد
    Anlatmanın da bir faydası yok. Open Subtitles و ليس هناك فائدة من توضيح الأمور أيضاً
    Kendine acı çektirmenin kaçmana bir faydası yok. Open Subtitles تخلصك من الشعور بالذنب لن يساعدكِ في الفرار
    Bana öyle bakmanın bir faydası yok. Senin sonun geldi bayım. Open Subtitles لا نفع من نظرك إليّ بهذه الطريقة إنه الحلق بالنسبة لك يا سيدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more