"bir felsefe" - Translation from Turkish to Arabic

    • فلسفة
        
    • فلسفية
        
    • من فلسفى
        
    • في الفلسفة
        
    Öyle bir felsefe ki sevecen meraklılıkla sosyal sorumluluğu karıştırır. Open Subtitles لكن حاجة لفلسفة فلسفة تمزج بين العاطفة والرأفة والمسؤولية الإجتماعية
    Akıl almaz bir felsefe değil, ama, bizim işimize yarıyor. TED إنها ليست فلسفة حديثة ولكن تعمل بالنسبة لنا.
    Son 10 yıldır iş arkadaşlarımla birlikte bir felsefe ve araştırma programı geliştiriyorum, adı etkili fedakârlık. TED خلال السنوات العشر الماضية، طورت أنا وزملائي فلسفة وبرنامج بحث أطلقنا عليه الإيثار الفعّال.
    Ama şunu anlamalısınız. Bu bir felsefe, ya da edebi teori ya da benim hikayem değil. Open Subtitles لكن أن تفهم أن هذه ليست نظرية فلسفية أو أدبية
    Evet, Düşünüyorum da bu güzel bir felsefe, Sean. Open Subtitles حسناً, أعتقد أن هذا أكثر من فلسفى يا شون
    O gerçek bir felsefe profesörü. Open Subtitles انها أستاذة حقيقية في الفلسفة.
    Geçen sene Berlin'de gösterimde bir felsefe öğrencisi son katliamların sebebini sordu. TED أثناء عرضهم في برلين السنة الماضية، سألني طالب فلسفة: ما الذي دفع إلى مثل هذه الإغتيالات الأخيرة.
    Ne harika bir felsefe. Open Subtitles لذا أنت يمكن أن تأكل من صحن ذهبي؛ هو فلسفة عظيمة.
    Fakat herkesi birarada tutabilecek güçte bir felsefe ortada görünmüyordu. Open Subtitles لكن لم يكن هناك على ما يبدو أي فلسفة قادرة على اكتناف الجميع معاً.
    Ne güzel bir felsefe... Kibar davrandığınız için sağolun. Open Subtitles يالها من فلسفة جميلة شكرا لكونك طيب القلب
    Herşeye iyi tarafından bakmak. İlginç bir felsefe. Open Subtitles النظر إلى الأمور بصورة متفائلة فلسفة ممتعة
    Bu kız California Üniversitesinden bir felsefe profesörüyle evli. Open Subtitles لا هذه الفتاة متزوجة من أستاذ فلسفة في جامعة سانتا باربرا
    Başka bir şey yok. Yalnızca bir felsefe paylaşıyoruz hepsi bu. Open Subtitles لا شيء , نحن نتشارك فلسفة, هذا كل مافي الأمر
    Güzel bir felsefe, Will. Open Subtitles لكنى أعتقد أن هذا أكثر من فلسفى يا ويل
    Uçakta Harvard'dan bir felsefe profesörünün yanına oturdum. Open Subtitles جلست على متن الطائرة بجانب بروفيسور في الفلسفة من (هارفارد) وأخبرني قصة
    "Tom Amca'nın Kulübesi" büyük bir felsefe ya da teoloji hatta edebi bir kitap bile değil ama insanları kendilerini başkalarının yerine koymaları için normalde koymayacakları insanlar için kölelerin yerine koydurması açısından harika bir iş yapıyor. TED ليس "كوخ العم توم" كتابا قيما في الفلسفة أو علم اللاهوت أو ربما ولا حتى الأدب، لكنه عمل قيم لجعل الناس يضعون أنفسهم في أحذية أناس لم يودوا من ناحية أخري أن يكونوا في أحذيتهم وضعوا أنفسهم في أحذية العبيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more