Kabil'e 3 yıl önce vardı ve efsanevi bir figür haline geldi. | Open Subtitles | وقد وصل إلى كابول قبل ثلاث سنوات من تحوله إلى شخصية أسطورية |
Bizim keşfettiğimiz şey bu insanlar için İbrahim sadece kitaplardaki bir figür değil, o yaşıyor, o yaşayan bir varlık. | TED | إذا ماذا اكتشفنا .. ان ابراهيم ليس مجرد شخصية مكتوبة في الكتب بل هو شخصية على قيد الحياة .. تعيش بتقاليدها واخلاقها .. |
Ve bize göre bu, gerçekte ilginizi gerektiren şeylerden dikkatinizi uzaklaştırmaya çalışan bir çeşit kötü yaratık, ancak aynı zamanda yardıma çok ihtiyacı olan bir figür de olabilir. | TED | و هكذا بالنسبة لنا هذا نوع من الكائنات الشريرة الذي يحاول أن يشتت انتباهك عن الأمور التي تحتاج إليه بالفعل، لكنه قد يكون شخصية تحتاج إلى الكثير من المساعدة. |
Michelangelo saf mermere baktığında ortaya çıkmaya can atan bir figür gördüğünü söylemişti. | TED | صرَّح مايكل أنجلو أنه عندما نظر إلى الرخام الخام، بأنه رأى شخصية تكافح من أجل التحرر. |
Tüm bu karışıklığın ortasında, Fransa'yı yönetmek için güçlü bir figür ortaya çıktı | TED | وفي خضم كل هذا الصراع، ظهرت شخصية قوية للأخذ بزمام أمور فرنسا. |
Bunun benim için kişisel anlamı, bir gecede, tamamen bir özel kişi olmaktan çıkıp dünyaca ayıplanan bir figür haline gelmem oldu. | TED | و ما قد عناه لي ذلك على المستوى الشخصي أنه بين ليلة و ضحاها تحولت من كوني شخصية منزوية بالكامل الى أخرى معرضة للإذلال علنا حول العالم. |
Gittiğinde de doktorun seni başından savması için saatlerce bekleyebilirsiniz. Beyaz önlük içindeki soğukkanlı bir figür tarafından size sadece 10 dakikada verilir ve önem verilmeyen konuşmanızla değerlendirme yapılabilir. | TED | وعندما تفعلون، لربما تنتظرون ساعات للحصول فقط على وقت صعب والتقييم من قبل شخصية رواقية في معطف أبيض لديها فقط عشر دقائق ليعطيها لكم والذي لا يُقدر الحديث. |
Ancak Stalin güçlü bir figür olarak kaldı. | Open Subtitles | ولكن ظل ستالين شخصية هائلة |
Toplumsal bir figür | Open Subtitles | من شخصية اجتماعية |
Diğer taraftan Beck ise, kendini seçilmiş kişi olarak görüyordu insanlığı, doğanın kurtulması için yok edilmesi gereken bir virüs olarak gören mesihsel bir figür. | Open Subtitles | {\pos(187,230)} (بيك)، من جهة أخرى، رأى نفسه مختاراً. {\pos(187,210)} "شخصية مسيحية يرى الانسانية كفيروس وَجَب إزالته لإنقاذ الكوكب". |
Adama yerel anlamda anahtar bir figür haline geldi. | Open Subtitles | آدم اصبح شخصية محلية . |
Mitolojik bir figür olmalı. | Open Subtitles | شخصية اسطورية |