Bu parayı kazandığınıza dair bir form yolladık mı size? | Open Subtitles | هل أرسلنا لك استمارة تقول انه يتوجب دفع هذا المال؟ |
bir form doldurmak zorundaydınız. Sorulardan birinde, aile büyükleriniz arasında Yahudi olup olmadığı soruluyordu. Benim yoktu. | Open Subtitles | كان عليك أن تملئ استمارة بيانات محدد بها سؤال عن ما اذا كان أى من اجدادك من اليهود |
Her tutuklu için bir form tutulur ve bırakılır. | Open Subtitles | كل استمارة تشير إلي سجين قُبض عليه ثم أطُلق سراحه |
Postane, her tatil döneminde olduğu gibi yine çok kalabalıkmış ve arkadaşım bir form doldurmaya odaklanmışken | TED | كان مزدحماً للغاية، وهذا هو المعتاد أيام العطلات. وكانت تقوم بملئ بعض الأوراق وكانت في حالة من التركيز. |
Öyle ya da böyle, o odaklanmış olarak bir form dolduruyordu | TED | بعيداً عن ذلك، كانت في حالة من التركيز، كانت تملأ الأوراق. |
Ben, bayan bana bir form ver dedim. Ama bayan, ben bayan değilim diyor. | Open Subtitles | أنا سأقول , السيدة أعطتني استمارة وقالت أنها ليست سيدة |
Burada... bir form var, serbest bırakma formu, ...ve benim imzlamla yarın sabaha kadar serbest bırakılmış olur. | Open Subtitles | لدي استمارة هنا , استمارة اطلاق سراح و بتوقيعي ,بإمكاننا اطلاق سراحه في فجر الغد |
Şey, İş Arama Yardımı için... yani, bana bir form filan verebilir misiniz? | Open Subtitles | حسناً، هل يمكنك أن تعطيني استمارة لـ.. كما تعلم، معاش البطالة، |
Benim bir form gibi bir şey doldurma gerekmez mi? | Open Subtitles | اليس.. اليس على ان أملا استمارة او شئ كهذا |
Bir numara gişeye gidin. Bay Ingle, lütfen ona bir form verin. | Open Subtitles | أذهب للكاونتر رقم واحد ومستر/ انجيل سوف يعطيك استمارة |
Bayım, yeni bir hesap açtırmak için bir form alabilir miyim? | Open Subtitles | سيدي أريد استمارة لــ حساب جديد |
İmzalamanız gereken bir form var. Sanırım ofiste unuttum. | Open Subtitles | لكن هناك استمارة يجب توقّعي عليها |