| Şurada büyük bir gölet var. Belki de orada birkaç söğüt vardır. | Open Subtitles | هناك بركة كبيرة هناك لربما هناك بعض الصفصاف |
| Şöyle yapalım istersen şurda bir gölet var, arabayı daldırıp çıkaralım ne dersin? | Open Subtitles | هل يمكننا القيام بأمر آخر ؟ . هناك بركة ماء ، دعينا نقحم السيارة فيها |
| Sarayın dışında, süt dile dolu bir gölet var, leydiler orada banyo yapabiliyorlar. | Open Subtitles | وخارج المحافظة، هناك بركة مليئة بالحليب لسيدات البلاط كي يستحموا فيها |
| İçinde küçük yaratıkların olduğu bir gölet var. | Open Subtitles | هناك بركة فيها مخلوقات صغيرة |
| ıçinde küçük yaratıkların olduğu bir gölet var. | Open Subtitles | هناك بركة فيها مخلوقات صغيرة |