"bir görev için" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مهمة
        
    • لمهمة
        
    • في مهمّة
        
    • مهمة نبيلة
        
    • لبعض الأعمال في
        
    • لمهمه
        
    • أجل مهمة مميزة
        
    Resmi bir görev için burada olduğumu biliyor olmalısınız. Open Subtitles أعتقد أنكم تعلمون جميعاً أني هنـا في مهمة رسمية
    Washington DC'den. Özel bir görev için burada. Open Subtitles إنه من واشنطن العاصمة وهو هنا في مهمة خاصة
    bir görev için size ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاجكم في مهمة أرديكم انتما الاثنين معاً
    Robogamiler, özel olarak sadece tek bir görev için yapılmış robot olmak yerine birçok görevi yerine getirmek için optimize edilmişlerdir. TED بدلاً من أن يكون روبوت واحد مصنوع خصيصًا لمهمة واحدة، يتم تحسين الروبوغامي للقيام بمهام متعددة.
    Önceki Albaylar, San Pablo'yu, Çin sularında özel bir görev için tasarladı. Open Subtitles الكباتن الذين كانوا قبلي هم من قام بتصميم حصي الرمال لمهمة خاصة في المياه الخلفية للصين
    Gizli bir görev için az önce ayrıldı. Üzgünüm. Open Subtitles لقد رحل لتوّه في مهمّة ذات سريّة كبيرة، آسفة
    Ve bir görev için buradayım. Open Subtitles وأنا هنا فى مهمة نبيلة
    Anlaşılan, senin Bay Wickmam bir görev için şehre çağrılmış. Open Subtitles يبدو أنهم استدعوا سيد (ويكهام) لبعض الأعمال في المدينة
    Binbaşı, seni çok önemli bir görev için seçtim. Open Subtitles أيتها العريفه, لقد اخترتك لمهمه غايه فى الأهميه
    Çok hassas bir görev için sağlam birine ihtiyacımız var. Open Subtitles يحتاجان إلى رجلٍ شجاعٍ من أجل مهمة مميزة
    bir görev için buradayız. Open Subtitles نحن هنا في مهمة, لفترة ما تريد شيئاً أكثر من القهوة
    Cromwell'in ajanlarına göre henüz iki hafta önce Kardinal Pole gizli bir görev için Roma'dan ayrılmış. Open Subtitles وفقا لعملاء كرومويل قبل أسبوعين فقط ، قام الكاردينال نيبول بمغادرة روما في مهمة سرية
    Düşes Satine'in vesayeti altında diplomatik bir görev için burada bulunuyorum. Open Subtitles انا هنا في مهمة دبلوماسية تحت حماية الدوقة ساتين
    Çaresiz bir görev için dünyaya yollanmış 100 mahkûm. Open Subtitles مئة سجين أُرسلوا في مهمة يائسة إلى الأرض
    Çaresiz bir görev için dünyaya yollanmış 100 mahkûm. Open Subtitles مئة سجين أُرسلوا في مهمة يائسة إلى الأرض
    Dr Fraiser böyle bir görev için yeterince kuvvetli olmadığını düşünüyor. Open Subtitles دكتور فريزر تعتقد أنك لم تستعد قوتك لمهمة كهذه
    İngiliz istihbaratı onu, Kosova'daki bir görev için CTU'ya verdi. Open Subtitles المخابرات الانجليزية اعارته الى وحدة مكافحة الارهاب لمهمة فى "كوسوفو"
    Donanma Özel Timi, belli bir görev için hazırlanan teşkilatlar arası bir görev gücünün parçası. Open Subtitles هذه الوحدة جزء من مهمة القوة متعددة الوكالات كان هذا تدريبا لمهمة خاصة جدا
    Onu çok gizli bir görev için düşünüyorlar. Open Subtitles أنهم يأخذونه بعين الإعتبار من أجل تعيينه لمهمة سرية للغاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more