"bir göreve" - Translation from Turkish to Arabic

• في مهمة
• فى مهمة
• في مهمّة
• لمهمة
• لمهمّة
• بمهمة
• قُمنا بعمليّة
• في مُهمة
• لإنهاء مهمة
• من مهمة
• تنفيذ مهمة

Sizler kutsal bir göreve başlamak üzeresiniz.
و سعيك وراء الثأر لقد إنطلقتم في مهمة مقدسة

Farklı bir göreve gelecekten geldi, ama bu çok daha iyi bir plan.
لقد أتيت من المستقبل في مهمة مختلفة لكن هذه خطة أفضل

Bu da bir göreve daha gidiyorum demek.
سيكون هذا معناه أنني سأذهب في مهمة أُخرى

Üç seçeneği olan bir göreve gönüllü oldunuz:
لقد تطوعتوا فى مهمة التى ستمنحكم 3 طرق للذهاب

Şimdi ise, seni başka bir göreve atayacağım, son zamanlarda kaybettiğimiz bir kızı bulacaksın.
والآن ، ومع ذلك أحتاج خدماتكَ في مهمّة أخرى لإستعادة فتاة فقدناها في الآونة الأخيرة

Başka bir ülkedeki diplomatik bir göreve gitmiyorum.
انا لست ذاهبة في مهمة دبلوماسية إلى بلاد أخرى.

Constantine Mercea, ülkesi için öldü. Bir subay Constantine'i çok zor bir göreve gönderdi. O öldü.
أرسل الجيش قسطنطين في مهمة إنتحارية وماتو كسر جاك يد ورجل الضابط

Bugün sizden tek istediğim, hepimizden daha büyük olan... bir göreve gönüllü olmanız.
اليوم اطلب منكم جميعاً التجنيد في مهمة أكبر مننا جميعاً

Bayanlar ve baylar, sevgili eski askerler, bu gece sizden bir göreve kaydolmanızı istiyorum, hepimizden daha büyük... çeviri:
سيداتيو سادتيوالخبراء, اليوم سأطلب منكم التجنيد في مهمة .أكبرمناجميعاً.

Albay ve ben durumumuzu değerlendirmek için özel bir göreve gidiyoruz.
العقيد و أنا ذاهبان في مهمة خاصة للاطمئنان على مواقعنا

Ben harika bir iz sürücüyüm. Ekibim beni özel bir göreve gönderdi.
إني ماهر في الإقتفاء، أرسلني سيدي في مهمة خاصة

Bizi tek yoLLu bir göreve sürükLedin.
أنت أرسلتنا في مهمة إنتحارية للإنتقام من قاتل الشـُرطة

Tamam, varsayımsal olarak, bir göreve gittin, diyelim ki suçlu bir balinayı avlamak için.
لا. حسناً، فرضاً، لو كنتِ ذاهبة في مهمة لنقل، من أجل القبض على حوت مذنب.

Ve şimdi özgür kalacakları bu gün onları çok daha zor bir göreve gönderiyorsunuz.
الآن، وفى اليوم الذى سيكونوا فيه أحرار ترسلهم فى مهمة أخطر من أية واحدة قد قاموا بها

Adrian Cronauer bir göreve gitti ancak size bir sürprizim var.
ادريان كروناور فى مهمة مؤقتة ولكن يا اولاد ,هل يمكننى ان اقدم مفاجأة لكم

Büyükbaban bir göreve gittiğinde bunu bana bırakırdı.
كلمّا كان جدك يذهب فى مهمة كان يترك هذة معى لأحفظها

13. yüzyılda Cengiz Han Avrasya'yı ele geçirmek için bir göreve başladı, hızlıca ülkeleri fethetti ve onları genişleyen Moğol İmparatorluğu'na kattı.
في القرن الثالث عشر، شرعَ جنكيز خان في مهمّة الاستيلاء على أوراسيا، كان يغزو بلدًا تلو اﻵخر بسرعة ويُُخضعها للإمبراطورية المنغولية الآخذة بالتوسّوع.

Mattingly iptal olur ve Swigert ile gideriz, yada siz üçünüzü daha sonraki bir göreve aktarırız.
إما أن نستبعد ماتينجلي و نعتمد على سويجرت و إما أن نستبعدكم جميعا و ندخركم لمهمة أخرى

Yanlış anlamayın ama, bunlar böyle bir göreve uygun insanlar değil.
للأسف، نعم مع فائق الاحترام، هؤلاء الأشخاص غير ملائمين لمهمّة كهذه

Ama adamlarımı düşman hattının gerisinde bir göreve göndermem ... kesinlikle gerekli değilse.
لكني لا آمر خيرة رجالى بمهمة خلف خطوط العدو اذا لست جازما بضرورتها المطلقة

Bunun planlayan adamı getirmek için bir göreve gittik.
لقد قُمنا بعمليّة للقبضِ على الرّجل الذي خطّط لهذه الهجمات

Tamam, hepiniz çok özel bir göreve yardım etmek için seçildiniz
حسناً ، تم إختياركم جميعاً لتُساعدوني في مُهمة خاصة للغاية تُدعى

Bazı adamlarla beraber farklı bir göreve gitti ve henüz geri dönmediler.
لقد ذهب لإنهاء مهمة مع بعض الرجال و لم يعودوا حتى الآن

Tabii ki insanlardan arabalarına binip kaç tane kaza yaptıklarına bakmıyoruz. O oldukça maliyetli bir sav olurdu. Ama bilgisayarlarda görevler hazırlıyoruz milisaniyeye kadar doğruluğunu ölçebildiğimiz görevler, bir görevden bir göreve geçiş yapmakta ne kadar iyi olduklarını.
بطبيعة الحال نحن لن نطلب من الأشخاص أن يقودوا لكي نرى كم عدد الحوادث التي سيقعون فيها، لأن هذا الخيار مكلفًا، ولكننا نصمم مهام في الكمبيوتر تمكننا بدقّة قياسَ مهارتهم في التحول من مهمة لأخرى.

Özgürlüğümüz için Roma adına son bir göreve daha çıkacağız.
علينا تنفيذ مهمة أخيرة لروما قبل أن نحصل على حريتنا