İki tane sinek, bir kaşık süt, pazarları da bir güvercin yumurtası verirsiniz. | Open Subtitles | مجرد زوجين من الذباب ، ورشفة من الحليب وربما بيضة حمامة يوم الأحد. |
- Eğer bir şey lazımsa yol üzerinden... - Baba, bak bir güvercin! | Open Subtitles | إذا اردت ان احضر لك أيّ شئ في الطريق انظر أبّي انها حمامة |
O, Büyük Ulusal Park'taki bir güvercin ve o yalvarıyor. | Open Subtitles | ،إنها حمامة و مثال دولي عظيم و هي تحت الطلب |
Bana üç yaşında bir inek üç yaşında bir keçi, üç yaşında bir koç bir kumru ve bir güvercin yavrusu getir. | Open Subtitles | خذ لي عجلة ثلثية و عنزة ثلثية و كبشا ثلثيا و يمامة و حمامة |
Bu ölmüş bir güvercin. | Open Subtitles | هذا طائرٌ ميت |
Argonautlar tek bir güvercin serbest bıraktı ve iz bırakmadan yolundan gittiler. | TED | أطلقَ المغامرون حمامة واحدةً وأسرعوا في عقبها حتى يعبروا بأمان. |
Masayı kur, şarabı hazırla, çünkü damat, gümüş göğüslü bir güvercin, tarlada bekleyen, dökülen kanın yönünde. | Open Subtitles | رتب المائدة واسكب في الكئوس النبيذ لأن العريس .. حمامة |
Yani bir güvercin gagasıyla çözse daha iyisini yapar. | Open Subtitles | أعني أن حمامة تستطيع نقر نتيجة أفضل من هذه |
Eğer gökyüzünde bir güvercin ölürse bundan haberim olur. | Open Subtitles | إن ماتت حمامة على تل الأفانتاين أسمع بها |
İçine canlı bir güvercin koyuyorsun ve tabak kuş kanatlarıyla doluyor. | Open Subtitles | تضع حمامة حية داخلها وبعد ذلك لا دي دا دي دا صحن ملئ بأجنحة الطيور |
Geçen gün bir güvercin gördüm ve merdiven devriliverdi. | Open Subtitles | قبل أيام رأيت حمامة تقضي حاجتها عليه والشيء بأكمله إنتقل |
Daha önce o kadar büyük pisleyen bir güvercin görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى من قبل هذا القدر من الكثرة تخرج من حمامة واحدة |
Eskiden okyanusa şişe atmanız gerekirdi ya da bir güvercin yollamanız ya da ateş yakmanız. | Open Subtitles | في السابق كان يجب عليك ان ترمي زجاجة في المحيط أو أن تقوم بتدريب حمامة أو تقوم بحرق شئ |
Açıkçası, poponda bir güvercin ile sürünmek deli gibi davranmaktan alıkoyuyormuş. | Open Subtitles | بشكل واضح الزحف على المسرح بأربع مع حمامة في صدرك سيوقفك عن التصرف بجنون |
Akranlarından çok değişik ve başka, ...ak bir güvercin kargalar arasında. | Open Subtitles | كأنها حمامة بيضاء والنساء حولها غربان وحينما تنتهي تلك الرقصة |
Boynuna ölü bir güvercin dolanmış. | Open Subtitles | وكان هناك حمامة متفحّمة مربوطة حول عنقها |
Ve bir güvercin suretinde cennete yükseltildi. | Open Subtitles | وصعدت إلى السماء في هيئة يمامة. |
Ve bir güvercin suretinde cennete yükseltildi. | Open Subtitles | وصعدت إلى السماء في هيئة يمامة. |
O bir güvercin kadar güzel. | Open Subtitles | انها رقيقة مثل يمامة. |
Bu ölmüş bir güvercin. | Open Subtitles | هذا طائرٌ ميت |