"bir garson" - Translation from Turkish to Arabic

    • نادلة
        
    • نادل
        
    • نادلاً
        
    • للنادلة
        
    Shannen Doherty elime özgeçmişini tutuşturduğundan beri bu kadar umutsuz bir garson görmedim. Open Subtitles لم أرى نادلة بهذا اليأس منذ أن تراجعت عن ضرب شانين دورتي بالأمس
    Saygın bir garson kız dolar kabul edemez. Open Subtitles لا توجد نادلة تحترم نفسها ستقبل بالدولارات فتاة جيدة
    Yapman gereken, bir ajansı arayıp bir düzen kurana kadar, oradan bir garson ayarlamak. Open Subtitles ما يجب عليك فعله هو الذهاب إلى وكالة ما وإحضار نادلة إلى هنا للقيام بالعمل حتى تتدبر أمورك
    ve bir garson kadar para kazanır. Open Subtitles في قروض الدراسة، ويجعلونها تقدر حوالي على قدر نادل.
    Ben de gideyim. Eşim beni bir garson için bıraktı. Open Subtitles قد أذهب أيضاً، تركني مرافقي من أجل نادل القريدس
    Hiç de bile. O bir garson. İşten yeni çıktı. Open Subtitles لا, ليس كذلك إنه يعمل نادلاً, ينتهي من العمل بوقت متأخر
    O bir garson, geyşa değil. Open Subtitles تراجع يا صاح انها نادلة وليست راقصة يابانية,
    Hamburger bfesi. 16 yaşlarında bir garson kız. Open Subtitles من هامبرغر لقد كانت نادلة في السادسة عشر من عمرها تقريباً
    Evet, yaklaşık üç saatlik yatıştırılmış rock and roll ve gecikmiş bir garson. Open Subtitles نعم، حوالي ثلاث ساعات الروك أند رولِ المخفف و نادلة متأخرة جداً
    bir garson olarak bu duruma alışık olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أظن أنك كونك نادلة فسيكون ذلك الأمر مألوفا
    Sex skandalına karışan bir garson kız ve bununla gelen bir çok hikaye.Ama insanlar bunu bizden değil başka gazetelerden okuyor ! Open Subtitles نادلة تأتى لتطالب بفضيحة جنسية عظيم ، انها قصة ذات أفضل تصنيف ثم يرفض ذلك ، ثمة قصة أخري
    Burada da, dişlerini parmağıyla fırçalayan bir garson görüyorsunuz. Open Subtitles و هنا لدينا نادلة تنظف أسنانها مستخدمة أصابعها
    Koridorun karşısında oturan bir garson ile gayri meşru bir macera yaşandı. Open Subtitles كانت تجمعه علاقة غير شرعية مع نادلة تسكن في الشقة المقابلة
    Four Parishes'taki en tatlı kanun adamı olduğunu düşünen Holly diye bir garson var. Open Subtitles هناك نادلة اسمها هولي تعتقد أنك ألطف رجل قانون في أربعة مقاطعات
    Buraya gelmesini istemiyorum. Tabii, hep olur zaten böyle şeyler. Müşteriler ön kapıdan girer ve dondurucuda saklanan bir garson var mı diye bakmak için doğruca mutfağa gelir. Open Subtitles أجل ، لأن هذا يحدث دائماً ،الزبون يدخل الى المطعم ثم يدخل الى المطبخ ليرى اذا كان هناك نادلة مختبئة
    Ve bu arada, fazladan bir garson çalıştırıyorum çünkü, senden alıntı bu... Open Subtitles وبالمناسبة، أنا تكبد تكلفة نادلة إضافية لقولك لى
    Shenzhen'den buraya bir garson için mi geldin? Open Subtitles أنت أتيت الى هنا من أجل نادل يوجد الكثير منهم في شينزن
    West Village'da çalışan bir garson, nasıl olur da büyük bir CEO gibi böyle bir bilgiye ulaşabildi? Open Subtitles كيف أن نادل فى القرية الغربيّة حصل على نفس المعلومات الداخليّة كمدير تنفيذى كبير؟
    Yani ne bir garson siparişini alsın, ne de bir komi masasını temizlesin. Open Subtitles وهذا يعني لا نادل يأخذ طلبها ولا مساعد نادل ينظف مائدتها
    Restoranın birinde karımı siken bir garson bana göre öylece denilebilecek biri değil. Open Subtitles نادل يضاجع زوجتي في مطعم بنيته تقريباً، ليس عبثاً
    Ne olduğunu anlamadığım spesiyalleri sayan kibirli bir garson olmadan mı? Open Subtitles ولن أرى نادلاً يتظاهر أنه أوروبي ويخبرني بالأطباق الخاصة والتي لا أفهمها؟
    Civilization'da bir garson açığımız var. Open Subtitles هناك فرصة للنادلة في الحضارة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more