"bir gezintiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • في رحلة
        
    • في جولة
        
    • في نزهة
        
    • في جوله
        
    • فى جولة
        
    • معي جولة
        
    • لنأخذ جولة
        
    • للقيام برحلة
        
    • برحلة مع
        
    • جولة صغيرة
        
    Sizi denizin derinliklerinde bir gezintiye çıkarmak ve en küçük ev sahipleri olan mikropların gözünden baktırmak istiyorum. TED أود أن آخذكم في رحلة إلى البحر، للنظر لها من منظور أصغر ساكنيها: الميكروبات.
    Seth'in çıkması gerekiyor. Ufak bir gezintiye çıkacak. Open Subtitles سيث يجب أن يُعذر فهو ذاهب في رحلة ميدانية
    Öyleyse neden markete doğru ufak bir gezintiye çıkıp biraz satın almıyoruz? Open Subtitles لما لا نذهب معاً في جولة إلى المتجر ونحصل على البعض منه
    2 yarma tarafından, açık kahverengi bir Dodge'un arkasına tıkıldım ve 20 dakikalık bir gezintiye çıkarıldım. Open Subtitles لقد القوا بي على الكرسي الخلفي سيارة دودج بنية من قبل اثنين من اللصوص وقادوا السيارة في جولة لمدة 20 دقيقة
    Adamım dışarıda, seni kısa bir gezintiye çıkarmak için bekliyor. Open Subtitles بعض رجالي بالخارج لأخذك في نزهة صغيرة حسناً
    Peki, neden olmasın? Güzel bir gün, çıkalım bir gezintiye bakalım! Open Subtitles حسنا,يوم سعيد سأذهب في جوله معكم
    İsterseniz gelin. Kısa bir gezintiye ne dersiniz? Open Subtitles الا اذا اردت ان تذهب فى جولة بحرية قصيرة ؟
    Seth'in çıkması gerekiyor. Ufak bir gezintiye çıkacak. Open Subtitles سيث يجب أن يُعذر فهو ذاهب في رحلة ميدانية
    İyi de neymiş! Bulutlarda uçuyor gibiyim. Hadi gelin, ufak bir gezintiye çıkıyoruz. Open Subtitles أنا أفضل من ذلك ، أنا على قمة العالم ، هيّا ، سنذهب في رحلة
    Babacıkla birlikte küçük bir gezintiye çıkacaksın, tamam mı? Küçük bir gezintiye. Anahtarı getir. Open Subtitles هتروحي مع باباكي في رحلة سريعة مع بعض، ماشي ؟
    Bebeğim, annenle tanışmak için sabırsızlanıyorum ama şu an bizimkilerle ufak bir gezintiye çıkmamız gerekiyor. Open Subtitles عزيزتي ، لا أستطيع الإنتظار لمقابلة أمــك لكن عليّ الذهــاب في رحلة قصيرة مع الرفــاق الآن
    Döndüğünde belki bir gezintiye çıkarız. Open Subtitles عندما تعودين، ربما يمكننا الذهاب في رحلة معًا
    Galiba Heykel Bahçeleri'nde bir gezintiye çıkacağız. Open Subtitles الآن، يبدو أننا ذاهبون في رحلة ميدانية إلى حدائق النحت
    Uyumakta zorlanırsa eğer arabayla ufak bir gezintiye çıkar. Open Subtitles وإذا واجهت صعوبة في النوم، حاولي أخذها في جولة بالسيارة.
    TARDIS'le bir gezintiye çıkıp yardım çağrılarına kulak kabartacağız. Open Subtitles نأخذ التاردس في جولة ونبحث عن نداء إستغاثة
    Prensesimi bir gezintiye çıkartın bakalım. Open Subtitles خذوا أميرتي في جولة على مركبتها
    Bahçede bir gezintiye ne dersin? Open Subtitles ما رأيك في جولة في الحديقة بينما تخبريني...
    O yüzden, kim bu kutsal koridorlarda benimle son bir gezintiye çıkar? Open Subtitles فمن يريد الانضمام لي في نزهة أخيرة عبر هذه الأروقة المقدّسة؟
    Oraya git, bir gezintiye çıkma teklifi et sonra çöle götürelim ve orada bırakıp gelelim. Open Subtitles ،سنذهب هناك وحسب ،ونسأله إن أراد الخروج في نزهة ومن ثم نأخذه بعيداً في الصحراء .ونتركه هناك وحسب
    Sadece rica ediyorum. Benimle bir gezintiye çıkar mısın? Open Subtitles أنا فقط أطلب منك، تعال في جوله معي
    Pekala Matty bu bebeği bir gezintiye çıkaralım. Open Subtitles حسنا, ماتي, دعنا نأخذ هذا الصغير فى جولة
    Geleceğe doğru bir gezintiye çıkalım. Open Subtitles خذ معي جولة بالمستقبل
    O hâlde Yosmalar Geçiti'nde bir gezintiye çıkalım seninle. Open Subtitles إذاً لنأخذ جولة صغيرة بين الفتيات العشوائيات
    Sevgili karın, gelecek hafta bir gezintiye çıkmayı planladığınızı söylüyordu. Open Subtitles زوجتك الجميلة كانت تخبرني انك تخطط للقيام برحلة الأسبوع القادم
    Tatlim, babacikla bir gezintiye çikacaksin, tamam mi? Open Subtitles عزيزتي ستأتي برحلة مع بابا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more