Ya yaparsın ya da Bir hafta boyunca arkadaşların gelemez! | Open Subtitles | اغرسها في الجليد، و إلا سأحرمك من الأصدقاء لمدة أسبوع. |
Aferin sana, ahmak. Bir hafta boyunca ayrıcalık falan yok. | Open Subtitles | عمل جيد يا شباب لن يكون لديك امتيازات لمدة أسبوع |
Bir hafta boyunca telefon, internet ve bilgisayar oyunu yok. | Open Subtitles | لا يوجد هاتف أو إنترنت أو ألعاب فيديو لمدة أسبوع |
Eğer içinizden bir kişi gecikirse hiçbirinizin Bir hafta boyunca uyumayacağını bizzat garanti ederim! | Open Subtitles | إذا واحداً منكم فكّر أن يتأخر سأحرص شخصياً على أن لا ينام أحداً منكم لمدّة أسبوع. |
Roz dönene kadar Bir hafta boyunca onunla çalışmak için anlaştım. | Open Subtitles | أنا فقط يَجِبُ أَنْ أَتعاملَ معه لمدّة إسبوع حتى يَعُدْ روز. |
Bir hafta boyunca uyumadim. Uyuyamiyorum, yemek yiyemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أنم منذ أسبوع, لم أستطع أن أنام لم أستطع أن آكل |
Bu arada, senin yerine Bir hafta boyunca Claire bakacak. | Open Subtitles | كما أن كلير ستتحمل مهمات الألباكات الخاصة بك لأسبوع كامل |
Dinle Grace Laurance ve Stern Bir hafta boyunca tuvalet temizleyecek. | Open Subtitles | انظري قريس بشان لورنيس وستيرن سوف يقومون بتنظيف المراحيض لمدة اسبوع |
- Bir hafta boyunca her gün yapacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | وعدناها بفعل هذا يومياً لمدة أسبوع أترغب بأن تتركنا ؟ |
Bir defa bir orman yangınını takip etmek için ülke genelinde yolculuğa çıktı, Bir hafta boyunca kamerası ile peşinden koştu. | TED | ذات مرة، سافر عبر البلاد ليتتبّع حريقًا في الغابة، لاحقه بالكاميرا لمدة أسبوع. |
Düşünün, bir lise olarak Bir hafta boyunca bir uyduya erişiminiz olabilir ve uyduda uzay deneyleri yapabilirsiniz. | TED | لذا تخيل، إذا كنت كمدرسة ثانوية لتمتلك القمر الصناعي لمدة أسبوع و يمكنك عمل تجارب فضائية باستخدامه. |
Cape Town şehrinde uzlaştık ve orada Bir hafta boyunca görüştük. | TED | فقررنا أن نتقابل عند مدينة كيب تاون، وهناك التقينا لمدة أسبوع واحد. |
Ondan bize Bir hafta boyunca her gece yayınladığımız seksi kısa hikayeler koleksiyonu yazmasını istedik. | TED | وأتينا بها لتكتب لنا مجموعة من القصص القصيرة المثيرة والتي ننشرها كل ليلة لمدة أسبوع. |
Yılda bir kez büyük bir toplantıyla tüm şirket Bir hafta boyunca bir araya geliyor. | TED | نعقد اجتماعًا كبيرًا مرة في السنة حيث تجتمع الشركة بأكملها لمدة أسبوع. |
Ben tükenmişlik yaşadığımda Bir hafta boyunca bir günlük tutmaya karar vermiştim ve iş düşünerek ne kadar zaman harcadığımı not alacaktım. | TED | بالعودة إلى حيث كنت أحترق من كثرة العمل، فقد قررت الإمساك بمفكّرة لمدة أسبوع وأدوّن بالضبط كم من الوقت أقضي في الاجترار. |
Domates suyu içer. Bir hafta boyunca içkiye elini sürmez. | Open Subtitles | و شرب عصير الطماطم لم يعاقر الخمر لمدة أسبوع |
Bir hafta boyunca, hastalarla ilgilen, görüşmelerde bulun, hatta randevular kabul ettik ama hastalar geri döndüler. | Open Subtitles | لمدة أسبوع كان يخبرنى أنه سيرسل مرضاه اٍلى طبيب آخر حتى أنه أعاد العملات التى كنت أتوقعها من العمل معه |
Beynine Bir hafta boyunca enerji verilse bile önemli değil. | Open Subtitles | و لا أبالي إذا بقي هذا الشيء على رأسه لمدّة أسبوع |
Bir hafta boyunca kaybolduğumuzu bile bildirmediler. | Open Subtitles | انهم ايضا لَمْ يُدرجونا متأخرون لمدّة إسبوع. |
Orkaları fotoğraflamak için gitmiştim ve Bir hafta boyunca arandık ve tek bir lanet olası orka yoktu. | TED | سافرت شمالاً لتصوير الأوركا، وبحثنا لمدة إسبوع ولم نجد أيّ أوركا. |
Bir hafta boyunca yaşlı bir kadını izlemekten daha zevkli bir şey yapmamıştım. | Open Subtitles | لم أحظى بمرح أكثر من متابعة مسنة طوال الأسبوع |
Senin planını uygulayacağım diye kalbimi kırdım ve muhtemelen Bir hafta boyunca beni idare edecek parayı da giysilere harcadım. | Open Subtitles | لكوني تبعت خطتك جعلت قلبي يتحطم كما أني أنفقت مالاً كبيراً على ملابس والذي سأجعلها تتمزق خلال أسبوع |
Beni Bir hafta boyunca kırbaçladılar. | Open Subtitles | قاموا بجلدي مرتين في غضون أسبوع |
Kod kahverengi için hazırlanın kıçımla HKM'ye yağ çekerken Bir hafta boyunca federal bürokratlarla uğraşacağım. | Open Subtitles | اين يزحف مركز السيطره على الامراض في قولوني ساتبرز البيروقراطيه الاتحاديه لمده اسبوع |