"bir haftalık" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمدة أسبوع
        
    • أسبوع من
        
    • منذ أسبوع
        
    • لمدة اسبوع
        
    • لمدّة أسبوع
        
    • لأسبوع واحد
        
    • شهر اقامه
        
    • أسبوع واحد
        
    • إنه أسبوع
        
    • من أسبوع
        
    • يكفي لأسبوع
        
    • لمدّة إسبوع
        
    • إسبوع من
        
    • أسبوع في
        
    Ev işlerindeki bir haftalık payımı sen devralırsan sana şekerlerimden veririm. Open Subtitles قد أعطيكي بعض الحلوى لو وعدتيني بإنجاز أعمالي المنزلية لمدة أسبوع
    Pazartesiden başlayarak FLN, bir haftalık genel greve çağırıyor. Open Subtitles بدءاً من الإثنين، ستنظّم جبهة التحرير إضراب عام لمدة أسبوع
    Ama zavallı Bobo'ya nasıl danışmanlık yapacağımı bilmiyordum çünkü bir haftalık menopoz sürecini yeni atlatmıştı. TED لم يكن لدي فكرة كيف يمكنني تعزية بابو المسكين والذي أمضى أسبوع من انقطاع الطمث
    İspiyoncu falan değilim ama öğretmenimiz resmen bir haftalık deniz fıstığı misali berbat. Open Subtitles أنظري , أنا لست إمرأة واشية ولكن مُعلمنا تفوح منه رائحة فستق البحر النتن منذ أسبوع
    Tam olarak bir haftalık iç çamaşırı valizime koydum hepsi bu. TED ما يكفيني من الملابس الداخلية لمدة اسبوع هذا كل ما وضعته في حقيبتي
    Başarı, bir haftalık açlığını bertaraf edebilirdi. Open Subtitles كان النجاح سيسدّ جوعها لمدّة أسبوع
    bir haftalık ödül için 20,000 dolar. Open Subtitles جائزة مالية 20 ألف دولار لأسبوع واحد! إنّها كبيرة جدًّا!
    Beş yıldızlı bir otelde bir haftalık tatil. Open Subtitles شهر اقامه فى فندق خمس نجوم
    Normalde büyük arena konserleri yapmayız, sadece bir haftalık çalışmayla ama, Open Subtitles عادة جولة مثل هذه طلب المزيد من أسبوع واحد من التكرار,
    İkiniz beni dinleyin, bir haftalık izindeyim ve bir saniyemi bile sizin saçma sapan tartışmalarınıza arabuluculuk yaparak harcamayacağım. Open Subtitles إستمعا، أنتما ، إنه أسبوع إجازتي ولَنْ أَضيع وقتي في التَحكيم بينَ نفاياتك الصَغيرة المُزعِجة
    Veya bir haftalık tatilin kırlarda hizmetçi çocuklarla parti vererek geçirilmesi olabilir. Open Subtitles أو للتضحية بعطلة لمدة أسبوع. من أجل إعطائها لمجموعة من أطفال الأحياء الفقيرة لسبعة أيام في البلاد.
    Sabah tam 6' da orada ol. bir haftalık deneme süren olacak. Open Subtitles احضر عند الساعة السادسة صباح الغد، ستعمل بشكل تجريبي لمدة أسبوع
    bir haftalık bir yolculuğa çıkıyorsun. Gerektiği gibi uğurlanmalısın. Open Subtitles أنت تسافر لمدة أسبوع ويجب تودعيك كما ينبغي
    Buranın otoparkındaki gerçek bir teknede bir haftalık yoğun bir eğitim. Open Subtitles انها لمدة أسبوع واحد مكثف والتي تمنحك خبرة ميدانية على متن قارب حقيقي
    Rise 'n Shine'da da belirtildiği gibi bütün çalışanlar, bir haftalık deneme sürecini bitirmeli. Open Subtitles الآن، كما جاء في الصعود والتألق يجب على جميع الموظفين إتمام فترة تجريبية لمدة أسبوع
    - Sadece bir haftalık. - Hayır, hayır, aç değilim. Open Subtitles منذ أسبوع فقط - لا ، لا ، شكراً -
    Bütün hayatım yerine bir haftalık ceza... benim için çok da kötü değildi. Open Subtitles لذلك لم اكن غاضبا عندما احتجزنى فى البيت لمدة اسبوع بدلا من حياتى كلها
    bir haftalık hafızası var. Open Subtitles وهي تُخزن المعلومات لمدّة أسبوع
    Paris bir haftalık tatil için çok uzak Open Subtitles باريس بعيده جدا لمجرد عطله لأسبوع واحد
    Beş yıldızlı bir otelde bir haftalık tatil. Open Subtitles شهر اقامه فى فندق خمس نجوم
    Anımsayan benlik için, iki haftalık bir tatil nadiren bir haftalık tatilden daha iyidir çünkü bu durumda ilave yeni hatıralar pek oluşmaz. TED بالنسبة لنفسية الذكرى، فان عطلة الأسبوعين بالكاد أفضل من عطلة أسبوع واحد لأنه لا توجد ذكريات جديدة لتضاف.
    "Kanal 6'dan bir haftalık Hawaii tatili kazanın." Open Subtitles "إنه أسبوع الفوز برحلة إلى جزر (هاواي) على القناة السادسة"
    Bu bebekler en fazla bir haftalık. Open Subtitles لا يمكن لأن يكون عمر هؤلاء الأطفال أكثر من أسبوع
    bir haftalık yakıttan başka, kamera parçaları ve ufak tefek hediyeler var. Open Subtitles ما عاد هناك وقود يكفي لأسبوع آخر.. وآلة تصوير الفيديو النقالة أصبحت أجزاءًا! وبعض السلع المجانية..
    bir haftalık yiyecek, on günlük su ve üç tane at lazım. Open Subtitles ،أنا سَأَحتاجُ غذاءَ لمدّة إسبوع ماء لعشَر أيام واحتاج الى ثلاثة احصنة وبغل قوي
    - bir haftalık eşyalarını bavula koy. Open Subtitles والدك يريدك أن تذهبي لوالدتك ما زال لدي إسبوع من العمل هنا
    Denizci değilim, ancak duydum ki, denizden bir haftalık mesafedeymiş. Open Subtitles أنا لست بحاراً ، و لكنني سمعت بهذا منذ ما لا يقل عن أسبوع في البحر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more