"bir halüsinasyon" - Translation from Turkish to Arabic

• هلوسة

Nereden anlatmaya başlayacağımı bile bilmiyorum... ama senin yaşadığın şeylerin sadece... bir halüsinasyon olmadığını düşünmeye başladım.
أنا حتى لا أعرف كيف أصيغ هذا في كلمات ولكن أنا بدأت أعتقد أن ما حدث لك كان. ليس فقط مجرد هلوسة.

Bana ne tür bir halüsinasyon yapan ilaç verdiniz doktor?
أي خليط عقاقير هلوسة أعطيتني يا دكتورة ؟

Bir iksir ve güçlü büyü ile oluşan bir halüsinasyon.
أدخلتك في حالة هلوسة مستحثة .بجرعة وتعويذة قوية

Rosalie , gördüğü şeylerin çok detaylı bir halüsinasyon olduğunu bildiği için endişelenmişti.
كانت "روزالي" قلقة، ليس مما رأته، ولكن لأنها أيقنت أن تلك الحاشية كانت عبارة عن هلوسة بتفاصيل كثيرة.

Eğer halüsinasyon kontrol edilemeyen algıysa, o hâlde şu an burada ve bu andaki algımız da bir tür halüsinasyon demek oluyor, ama kontrol edilebilen bir halüsinasyon; bu noktada beynin tahminleri, çevreden edinilen duyu bilgilerince dizginleniyor.
إذا كانت الهلوسة نوعًا من الإدراك غير المتحكم به، إذاً الإدراك هنا الآن هو أيضاً نوع من الهلوسة، لكنها هلوسة مُتحكَّم بها حيثُ تُحكَم تنبؤات العقل من خلال معلومات حسية من العالم.

Teknik olarak, hipnopompik bir halüsinasyon görüyorsun.
من الناحية العلميّة، تنتابُكِ نوبة هلوسة ما قبل النوم!

Sen bir halüsinasyonsun, bir halüsinasyon.
أنت هلوسة هذا ما أنت عليه. أنت هلوسة

Çünkü büyük ihtimalle lanet bir halüsinasyon.
لأنه على الأرجح عبارة عن هلوسة لعينة..

Amanda, kaybettiklerini sana hatırlatan bir halüsinasyon oluşturdu.
أماندا كونت هلوسة لتذكرك بمن فقدتِهم.

bir halüsinasyon sinyanller bilincin belirli bölgelerine gönderilemiyor.
هلوسة. بواسطتها الإشارات تحجب من مناطق معينة من المخ -للمخ الواعي

Bu artık her ne ise koma, rüya, tuhaf bir halüsinasyon hatta sindiremediğim bir dilim pizza bile olsa buna bir son veriyorum.
أياً كان... كلّ هذا... غيبوبة، أو حلم، أو هلوسة غريبة،

Sonra şunun farkına varmalısınız, hepimiz kendi ahlaki dünyamızda yaşadığımız için - kitabımda kullandığım metafor - "Matrix"te kapana kısılı oluyoruz. Her ahlaki topluluk bir “Matrix” ya da ortak bir halüsinasyon.
وثم عليكم فهم ذلك، لأننا جميعًا نعيش في عالم أخلاقي منفصل -- الإستعارة التي أستخدمها في الكتاب هي أنه تم تطويقنا جميعًا في "المصفوفة" أو كل مجتمع أخلاقي هو مصفوفة بحد ذاته، هلوسة بالتراضي.

Ve bunun bir halüsinasyon olduğunu biliyordu.
وكان يعلم أنها هلوسة.

bir halüsinasyon.
هذه هلوسة. هو يجب أن يكون.

bir halüsinasyon görüyorsun.
فيكل مكان . لديكِ هلوسة

Gördüğün herneyse bir halüsinasyon olabilir.
يمكن أن يكون هلوسة

Yardıma geliyorum ve beni bir halüsinasyon yapıyorsun.
آتي لمساعدتك... وتعتبرني هلوسة

Bu bir kabus ya da tümörden kaynaklanan bir halüsinasyon.
هذا حلم سيئ أو هلوسة من الورم

Tamam varsayalım bu bir halüsinasyon ama nedeni ne?
هلوسة نعم ولكن بسبب ماذا ؟

Islak bir halüsinasyon istermisin , Ed ?
هل لديك هلوسة مثيرة رطبة، إد؟