"bir hap" - Translation from Turkish to Arabic

    • حبة دواء
        
    • حبة واحدة
        
    • حبّة
        
    • قرص
        
    • تناولت قرصًا
        
    • هناك حبوب
        
    • هناك حبوبا
        
    • من الحبوب
        
    • مخدر ما
        
    • آخذ حبوب
        
    • انها حبوب
        
    • حبة يمكنها
        
    bir hap aldığınızı veya aşı vurulduğunuzu ve tıpkı nezle atlatır gibi yaralarınızın daha hızlı iyileştiğini hayal edin. TED ماذا لو كان بإمكانك تناول حبة دواء أو لقاحاً وكما تتخلص من نزلات البرد، تلتأم جروحك بسرعة؟
    Aldığı cezayı belirli bir sürede çekmektense mahkûm bir hap alacak ve ceza süresi kadar yaşlanacak. Open Subtitles عوضاً عَن إمضاء الحُكم سيأخُذ المُجرِم حبة دواء و يكبَر بنفس عدد السنين
    Seninle konuşmayı çok isteyeceğine eminim Jackie. Tamam. Yalnızca bir hap. Open Subtitles أنا متأكدة أنها تود الحديث معكِ يا جاكي حبة واحدة فقط
    bir hap ver, bir köşeye koy ve sıkıntılar bitsin. Open Subtitles , أعطهم حبّة دواء وضعهم في الزاوية وستزول كلّ أمراضهم
    Ve başka bir hap aldığını düşünürsek, merdivenleri kullanman daha iyi olur. Open Subtitles وبالأخذ في الإعتبار أنك أخذت قرص آخر عليك غالباً أن ترتقي السلالم
    NZT adında bir hap alana kadar 28 yaşında bildiğin boş beleşin tekiydim. Open Subtitles كنت شخصًا عابثًا بعمر الـ 28 حتى تناولت قرصًا يدعى (إن زي تي)
    Sana koca dünyada istediğin kişi olabilme özgürlüğünü veren bir hap olsaydı... Open Subtitles لو كان هناك حبوب تعطيك الحرية لتكون أي شيء في هذا العالم
    Acının yok olması için iğne yerine bir hap yok mu doktor? Open Subtitles بدلا من الحقن ، أليس هناك حبوبا لتقضى على الألم ؟
    Ciddiyim ben. Bayağı bir hap varmış. Open Subtitles أنا جاده هذا كثير من الحبوب
    bir hap yuttum, sadece bir hap ve beni 24 saat uyuttu. Open Subtitles أخذت حبة دواء ، فقط واحدة فطرحتني أرضاً لـ 24 ساعة
    Bu sabah babaannen tuvalette bir hap buldu. Open Subtitles هذا اليوم جدتك عثرت على حبة دواء في حزض الحمام
    Keşke doktor tüm bunları unutmam için bir hap verseydi. Open Subtitles أتمنى أن يعطني الطبيب حبة دواء لأنسى بشأن كل هذا الأمر فحسب.
    Aslında tüm fikir bu: bir hap yutacaksın ve milyonlarca minik robot ne hastalığın varsa seni iyileştirecekler. Open Subtitles عند إبتلاع حبة واحدة سيكون لديكِ مليون . إنسان آلي يعالجون أمراضك
    Vincent, başka bir hap daha almayacağına dair bana yemin etmelisin. Open Subtitles عليك أن تٌقسم لي (فينسنت أنك لن تتناول حبة واحدة آخري
    bir hap var sadece. Popodan verilecek bir hap. Open Subtitles حبة واحدة فقط حبة مؤخرة واحدة فقط
    Doktor bana bir hap verdi böbreğim çıktı. Fonksiyonel mi? Open Subtitles الطبيب أعطاني حبّة دواء، ونمت لي كُلوة جديدة.
    Aşkı içinden söküp atabilecek bir hap olmalı. Open Subtitles لابد من وجود حبّة تأخذينها للهروب من الحب.
    Her altı saatte bir hap almam lazım yoksa kendimi komik hissediyorum. Önemli değil. Open Subtitles على أن آخذ قرص كل ست ساعات وإلا أشعر بالمرح، ليس بالأمر الهام.
    Günde bir hap almaya devam et. Open Subtitles استمر في تناول قرص واحد يومياً وفي النهاية
    NZT adında bir hap alana kadar 28 yaşında bildiğin boş beleşin tekiydim. Open Subtitles كنت شخصًا عابثًا بعمر الـ 28 حتى تناولت قرصًا يدعى (إن زي تي)
    Hey, baksana. Eğer Joy'u cimri yapmayan bir hap varsa... bahse girerim seni de hanımevladı yapmayan bir hap vardır. Open Subtitles هي أنتظر إذا كان هناك حبوب تجعل جوي غير غاضبة
    Bazen keşke insanları yok edecek bir hap olsaydı diyorum. Open Subtitles أحيانا أتمنى أن يكون هناك حبوبا لتجعل الناس يختفون
    Ne tür bir hap? Open Subtitles اي نوع من الحبوب
    Daha önce hiç duymadığım "Sly-Dee" diye bir hap. Open Subtitles مخدر ما سمعت به قبلًا اسمه (سلاي دي)؟
    Tansiyon için Thiazide, diyabet için Metformin bir de arterit için başka bir hap. Open Subtitles ثيازايد" لضغط الدم" ميتفورمين" للسكر" أنا أيضاً آخذ حبوب أخرى لإلتهاب المفاصل
    Dwight, bu sadece bir hap. Open Subtitles اوه , دوايت , انظر انها حبوب فقط , حسنا ؟
    Güney Afrika'da bitkisel hayattaki birini geçici olarak canlandıracak bir hap olduğu hakkında raporlar var. Open Subtitles (يوجد تقارير في (جنوب أفريقيا عن حبة يمكنها إحياء أحد بحالة سبات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more