| Elimde seninle ilgili her an polise verilmek üzere beklettiğim koca bir hard disk dolusu dosya olduğunu unutma. | Open Subtitles | لا تنسى ان معى ملفاتك على قرص صلب تحتوي على كل المعلومات تنتظر حتى يذهب به احد الى الشرطة |
| 10 fit mesafedeki tüm elektronik verileri süpüren kablosuz bir hard disk. | Open Subtitles | قرص صلب لاسلكي يبتلع أيّ معلومات .. إلكترونية ضمن عشرة أقدام حوله مثل ماذا؟ |
| Elimde seninle ilgili her an polise verilmek üzere beklettiğim koca bir hard disk dolusu dosya olduğunu unutma. | Open Subtitles | لقد وضعت ملفاتك على قرص صلب مليء بالمعلومات ينتظر أن يُسلم للشرطة |
| Sadece içinde oyunlar olan bir hard disk. | Open Subtitles | إنه فقط قرص صلب يحتوي على الألعاب |
| Sadece içinde oyunlar olan bir hard disk. | Open Subtitles | إنه فقط قرص صلب يحتوي على الألعاب |
| Güvenlikli bir hard disk, kırılamaz bir şifresi var. | Open Subtitles | قرص صلب مؤمّن غير قابلة لكسر التشفيّر |
| Senin için bir hard disk'e yükledim. Lütfen onunla dikkatli ol. | Open Subtitles | في قرص صلب من أجلك فلتكن حذراً |
| Milletvekili Park'ın rüşvet fonu soruşturmasında savcılık bir hard disk ele geçirdi. | Open Subtitles | النيابه قد حصلت على قرص صلب هام فى قضيه عضو الكونجرس (بارك) و المتهم فى قضايا ماليه |
| bir hard disk, bir de yazıcı var. | Open Subtitles | هنالك قرص صلب وطابعة |
| bir hard disk taşıyor. | Open Subtitles | إنه يحمل قرص صلب. |
| - bir hard disk bulmuşlar. - Ve? | Open Subtitles | لقد عثرو على قرص صلب وماذا ؟ |
| Bu bir hard disk. | Open Subtitles | انه قرص صلب |
| bir hard disk. | Open Subtitles | قرص صلب |