En hafif bir harekete boyun eğerler, veya devinime veya duyguya. | TED | والمرونة التامة التي تتحرك لادنى حركة او حس .. او همس |
Şimdi başka bir harekete geçiyoruz, Bunu izleyin ve denemeye kalkışmayın, tehkileli olabilir. | Open Subtitles | وهذه عبارة عن حركة جيدة لذا لا أريد أحد منكم أن يفوت هذه |
Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti: göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek. | TED | حلمي المُعدل قادني إلى عملي اليوم: تدريب المهاجرين ليشغلو مناصب عامة وقيادة حركة من أجل الديموقراطية الشاملة. |
Kahlo ve Rivera, devrimden sonra yöreye özgü kültürü destekleyen Mexicanidad adlı bir harekete derin bir yakınlığı paylaşıyorlardı. | TED | كان كاهلو وريفيرا منسجمين مع المكسيكي، وهي حركة احتفلت بثقافة السكان الأصليين بعد الثورة. |
Ve tıpkı şehirler gibi bu çevrim içi alanların da çiftçilikten kamu sanatına veya hızlı ulaşıma kadar birçok konuda birbirinden yeni şeyler öğrenebileceği uluslararası bir harekete ihtiyacımız var. | TED | ونحن بحاجة إلى حركة عابرة للحدود، حيث يمكن لهذه الفضاءات أن تتعلم من بعضها البعض، مثلها مثل المدن، حول كل شيء من الزراعة المدنية، إلى الفن العام إلى النقل السريع. |
Ama insanların organize olmasına yardımcı oldu, böylece de bir harekete dönüşmesine yardımcı oldu. | TED | ولكنها ساعدة في تنظيم الناس وساعدتهم لتصبح حركة |
Senegal'de devlet başkanının üçüncü dönemi çalmasını başarıyla önleyen devasa bir harekete öncülük etti. | TED | قاد حركة كبيرة في السنغال التي نجحت في منع الرئيس من الاستيلاء على الحكم لفترة ثالثة. |
Ama eğer az önceki gibi bir harekete tekrar kalkışırsan bu sefer hiç de insani bir ölüm olmayacağını söyleyeyim. | Open Subtitles | لكن إن قمت بأية حركة كهذه ثانيةً فسألجأ للوحشية فوراً |
Ama eğer az önceki gibi bir harekete tekrar kalkışırsan bu sefer hiç de insani bir ölüm olmayacağını söyleyeyim. | Open Subtitles | لكن إن قمت بأية حركة كهذه ثانيةً فسألجأ للوحشية فوراً |
Bu başkasının yapacağı bir harekete benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنها حركة كان يمكن أن يفعلها شخص آخر |
Peki bir harekete iyi ya da kötü derken neyi kastediyoruz? | TED | فمالذي يجعل حركة جيدة أو سيئة؟ |
Kadınların tam eşitliği için küresel bir harekete ihtiyacımız var, bölgeler ve kuşaklar arası, kimsenin geride kalmadığı bir hareket. | TED | ما نريده في الواقع هو حركة عالمية لتحقيق المساواة الكاملة للنساء التي هي متعددة الجوانب وعلى مدى الأجيال، حيث لا تستثني أحدًا. |
Benim dileğim her bir çocuğu yemekler konusunda eğitecek güçlü ve sürdürülebilir bir harekete yardımcı olmanız aileleri tekrar yemek pişirme konusunda özendirmeniz ve her yerdeki insanları şişmanlıkla savaşta yüreklendirmeniz. | TED | أمنيتي لكم هي المساعدة في حركة قوية ومستدامة لتعليم كل طفل حول الغذاء، ولإلهام الأسر للطهي مجدداً، وتعزيز الناس في كل مكان لمكافحة السمنة. |
Herkes bir iklim aktivisti olabilir, birkaç kişinin çıkarları adına dünyayı ve iklimi mahvetmektense doğal çevrelerin korunmasını, mutluluğu ve sağlığı öncelik alan bir dünyada yaşlanmayı hedefleyenlerin bulunduğu bir harekete katılmak isteyen herkes. | TED | يمكن لأي شخص أن يكون ناشطًا مناخيًا، أي شخص ممن يرغب الانضمام إلى حركة أولئك الذين في نيتهم أن يكبروا في هذا الكوكب الذي يعطي الأولوية لحماية البيئات الطبيعية والسعادة والصحة للعديد من الناس بدلًا من تدمير المناخ وتشويه كوكب الأرض من أجل مصلحة القلّة. |
(Müzik) Şimdi başka bir harekete geçeceğiz. | TED | (موسيقى) سوفي: لدينا حركة أخرى قادمة. |