Ateş, vücudun bir hastalıkla savaştığının göstergesidir. | Open Subtitles | حسنا، الحمى هي طريقة الجسم في محاربة مرض ما |
Burada bir hastalıkla savaşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نحارب مرض ما هنا |
Bu genç adamı, sonunda çaresiz bir şekilde öleceği ağır bir hastalıkla cezalandırdı. | Open Subtitles | ويسر له ليضرب هذا الشاب مع مرض خطير من الذي مات بطريقة يائسة. |
Otobüsten inmelisiniz. Bulaşıcı bir hastalıkla temasa geçmişsiniz ve bulaştırma ihtimaliniz çok yüksek. | Open Subtitles | أريدُكَ أن تخرج من الحافلة حقاً من المُحتمل أنّكَ تواصلتَ مع مرض مُعدٍ... |
Ölümcül bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuzu düşünelim, bir çok insan bunu bilmek istemez. | TED | دعونا نقول أننا عندما نواجه مرضًا يهدد حياتنا العديد منا يفضلون ألّا يعلمون بذلك |
İster eklem iltihabı, ister deri tüberkülozu, ister kanser, ister şeker hastalığı veya siroz olsun, kronik ciddi bir hastalıkla karşı karşıya kaldığımız zaman kontrolü kaybederiz. | TED | عندما نعاني مرضًا مزمنًا خطيرًا أكان التهاب مفاصل روماتويدي أو الذئبة أو سرطان أو سكري أو تليف الكبد فإننا نفقدُ السيطرة. |
Hastalıklarının sonucu belli olan hastalara yardım etmekten sorumluyuz ve onların tedavi seçeneklerinden. Asla kolay olmaz ama kanser gibi, ölümcül bir hastalıkla uğraşıyorken ayrıca çok zordur. | TED | فنحن مسؤولون عن جعل المرضى يرون مرضهم بوضوح وخيارات العلاج المتاحة لديهم، وهذا ليس سهلا، ولكنه صعب خصوصا عندما تتعامل مع مرض خطير مثل السرطان. |
Ben teşhisi zor bir hastalıkla geleceğim, | Open Subtitles | وسوف تأتي مع مرض يصعب تشخيص المرض و |
Muhtemelen, bir hastalıkla uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | ربما أننا لانتعامل مع مرض |
bir hastalıkla yaşıyoruz. | Open Subtitles | أننا نغيش مع مرض |
Tehlikeli bir hastalıkla burada tıkılmış olmak mı kötü, yoksa hüzünle burayı dikizlemen mi? | Open Subtitles | ... هل لأنني عالقة في فقاعة مع مرض مروع آكل للحم أو مسألة ما تتعلق بالـ " بلوز " فحسب ؟ |