"bir hayal kırıklığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خيبة أمل
        
    • خيبة امل
        
    • مخيب للآمال
        
    • مخيبة للآمال
        
    • من تحطيم قلب
        
    • مخيب للامال
        
    • ظهورة لاول
        
    • لأمر محبط
        
    Bazen, oraya gittiğinizde, hemen hemen bir hayal kırıklığı vardır. TED بعض الأحيان حينما تصل، هناك ما يقرب من خيبة أمل.
    Üzgünüm, bayan... beni kendinize çekme başarısızlığınız dayanılmaz bir hayal kırıklığı olsa gerek. Open Subtitles أنا آسفة بإعتبار فشلك في إقناعي هي بالفعل خيبة أمل قاسية
    Çok büyük bir hayal kırıklığı olur, o kesin. Open Subtitles شئ مرقع جميل ، خيبة أمل كبيرة لا يمكننى أن أخبرك
    Ona bir hayal kırıklığı daha yaşatmak istememeyi düşündün. Open Subtitles كنت تفكرين انك لاتريدين ان يحدث لها خيبة امل اخرى في حياتها
    Harika bir erkek, yatakta çok iyi, bu tam bir hayal kırıklığı. Open Subtitles الرجل جميل، عظيم في السرير، أنه أمر مخيب للآمال جدا.
    "Hayat tam böyle bir hayal kırıklığı olabilir, değil mi?" Open Subtitles يمكن للحياة أن تكون مخيبة للآمال أليس كذلك ؟
    Nasıl bir hayal kırıklığı yarattın bilemezsin. Open Subtitles يا لها من خيبة أمل تحولت إلى ما أنت عليه
    Sanırım şunu söylemem gerekiyor, korkunç bir hayal kırıklığı yüzünden buradasınız. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن أخبركي، أنتي في خيبة أمل كبيره
    Davanı bugün gözden geçirdik ve inceleme komitesi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles .. لقد نظرنا بقضيتك اليوم ويجب أن أقر بأنه كانت توجد خيبة أمل للجنة المراجعة
    Ne kadar büyük bir hayal kırıklığı. Bu halı gerçek bir İran halısıydı. Open Subtitles يالها من خيبة أمل و السجادة إيرانية أصلية
    Aniden bir gün karşılaştığında da adam, bir hayal kırıklığı çıkıyor. Open Subtitles وفجأة تُقابلهم ،ويارجل يالها من خيبة أمل
    Bu gecenin sevilen bir gidişat, bir gelenek haline gelmesi ya da yine acı bir hayal kırıklığı olması tamamen size bağlı. Open Subtitles سواء كانت هذه الليلة ستترك أثراً لبداية جميلة لتقليد جديد في المصحة أو إن كانت خيبة أمل مريرة
    Bu sırada bu trajik bir hayal kırıklığı ile yüklü olan güzel bir şarkı ama gün boyu aynı şarkı tekrar tekrar çalıyor. Open Subtitles في هذه الاثناء، هذه الموسيقى جميلة وتحمل خيبة أمل مأسوية، لكن نفس الشريط مراراً وتكراراً طوال اليوم،
    Yani Yale hâlâ bir hayal kırıklığı sayılır. Open Subtitles أعني، جامعة ييل مازالت نوع ما من خيبة أمل
    Ve bana sürekli ne kadar büyük bir hayal kırıklığı olduğumu hatırlatırdı. Open Subtitles وذكّرَتني كم كنتُ خيبة أمل كبيرة لها
    Sen bir hayal kırıklığı ve hataydın. " Open Subtitles لقد كنتِ خيبة امل و خطئاً جسيماً" خطئاً جسيماً؟
    Bu korkunç bir hayal kırıklığı mı, anne? Open Subtitles هل هذه خيبة امل عظيمة , والدتي ؟
    Yoksa bugün, gerçek bir hayal kırıklığı olacaktı. Open Subtitles لأنك اليوم أصبحت حقاً مخيب للآمال
    Ama kesinlikle bir hayal kırıklığı olurdu. Open Subtitles لكن لكانت في النهاية مخيبة للآمال
    Ne büyük bir hayal kırıklığı. Open Subtitles ياله من تحطيم قلب.
    Eski erkek arkadaşımın koca bir hayal kırıklığı olduğu ortaya çıkmıştı. Open Subtitles صديقى الحميم السابق.. Ugh... تبين انه مخيب للامال
    Takım Cowboys'a karşılık verememekle kalmadı... aynı zamanda Güney Philadelphia'dan Papale tam bir hayal kırıklığı yarattı. Open Subtitles لم يكن الفريق فقط بل كانت مباراة مطلقة لرعاة البقر لكن لاعب الجنوب فينس بابالي كان كالتمثال فى ظهورة لاول مرة كمحترف
    Evet Bay Galavan, büyük bir hayal kırıklığı. Open Subtitles صدقت يا سيد (غالفان) إنه لأمر محبط للغاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more