Bayan Pebmarsh'ın oturma odasında ölen adamın da bir hayatı vardı. | Open Subtitles | الرجل الذي وجد في غرفة جلوس "بيبمارش" كانت لديه حياة يا "مابوت" |
bir hayatı vardı, işi ve ailesi vardı. | Open Subtitles | كانت لديه حياة ووظيفة ووالدين |
Harika bir hayatı vardı. | Open Subtitles | كانت لديه حياة رائعة |
Burada bir hayatı vardı! Bunu ona ben vermiştim! | Open Subtitles | بينما كان لديها حياة حقيقية هنا تلك التي منحتها إياها |
- [Gülüşmeler] Annenin babandan önce de bir hayatı vardı. | Open Subtitles | أمك كان لديها حياة قبل والدك |
Fiona Hanbury'nin de bir hayatı vardı. | Open Subtitles | "فيونا هانبري" كانت لديها حياة |
Çok zor bir hayatı vardı. | Open Subtitles | كانت لديها حياة صعبة جداً |
Aslına bakarsanız, dolu ve heyecanlı bir hayatı vardı. | Open Subtitles | -في الواقع، كانت لديه حياة كاملة ومثيرة . |
Birisi onu özlemiştir! bir hayatı vardı! | Open Subtitles | أحدهم إفتقدها كانت لديها حياة |