"Bu düşüncesinin getirisiyle o gerçekten uzun, güzel bir hayat yaşadı." | Open Subtitles | و بتفكيرهِ بهذهِ الطريقة، عاش حياة طويلة بالتأكيد. |
Uzun bir hayat yaşadı ve tam da istediği gibi yaşadı. | Open Subtitles | ،لقد عاش حياة طويلة وعاشها بالطريقة التي يحبها |
Tüm hayat bu yaşadığınız... Gordie McLeod bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | هذا ما ستحصل عليه من الحياة وأن غرودي ماكلويد عاش حياة رائعة |
Nesiller boyundur benim ailemde. Ve onu takan her gelin uzun ve mutlu bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | وكل عروس وضعته عاشت حياة طويلة وسعيدة |
Kendisi dolu dolu bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | عاشت حياة رهيبة |
İyi, düzenli bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | لقد كانت حياته جيدة, بالرغم من أنها كانت صعبة |
Buradaki yaşlı adam, bir hayat yaşadı ve sonra öldü. | Open Subtitles | هذاالرجلالمسنهنا ... عاش حياته فحسب وغادر هذه الحياة لتوه |
O sessiz tecrit bir hayat yaşadı . | Open Subtitles | حيث عاش حياة هادئه ما هو معلوم أنه حين ماتت ماري أليس |
Ancak o çok uzun bir hayat yaşadı, 15 torunu vardı İtalya'da siyahi askeri birlikle çok cesurca savaştı... | Open Subtitles | لقد عاش حياة طويلة كان له ١٥ حفيد وحارب بشجاعة القوات الإيطالية |
Uzun ve güzel bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | و قد عاش حياة طويلة رغدة لقد حان وقته |
Kılıç ustası yalnız bir hayat yaşadı kendini sadece bir şeye adadı-- sanatına. | Open Subtitles | الصانع عاش حياة وحيدة كرس حياته لشيء واحد... حرفته |
Poul BækeI Hermann, dost ve düşmanlarınca bilinen adıyla Poul Nordkap uzun ve dolu bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | (بول بيكين هيرمان) المعروف للصديق والعدو بـ(بول نوردكاب) عاش حياة طويلة ومليئة |
Zor mu zor bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | نعم ، فقد عاش حياة عصيبة |
Babası uzun bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | والده عاش حياة طويلة. |
Hawky hızlı ve zorlu bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | (هاوكي) عاش حياة سريعة وقاسية |
Austen çok dolu bir hayat yaşadı. İstediği an evlenebilirdi. | Open Subtitles | (أوستين) عاشت حياة مكتملة تماماً كان بإمكانها أن تتزوج في أي وقت |
Ölümü hak eden bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | عاشت حياة أو موت تستحق. |
Güzel, uzun bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | عاشت حياة سعيدة طويلة. |
Çok zor bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | لقد كانت حياته صعبةً |
Ve iyi bir hayat yaşadı. | Open Subtitles | لقد كانت حياته جيدة |
Buradaki yaşlı adam, bir hayat yaşadı ve sonra öldü. | Open Subtitles | هذاالرجلالمسنهنا ... عاش حياته فحسب وغادر هذه الحياة لتوه |