"bir hayata" - Translation from Turkish to Arabic

    • حياة جديدة
        
    • على حياة
        
    • إلى حياة
        
    • لحياة
        
    • الحياة التي
        
    • على الحياة
        
    • حياةٍ
        
    • الحياة المُحررة من
        
    • مَع حياة
        
    • مع حياة
        
    • من الحياة
        
    • نوع الحياة
        
    • لحياةٍ
        
    • حياة مرفهة
        
    • تحظى بحياةٍ
        
    - Tekrar Los Angeles'a yerleşiyorum. Burada yeni bir hayata başlayacağım. Open Subtitles حسناً، لقد عدت إلى لوس أنجلوس وأنا أنوي بدء حياة جديدة
    Hepimiz çalışmak zorundayız, hatta yepyeni bir hayata kavuşsak dahi... ..ama insanlarla temas kontrolünü sağlamak için çalışma şeklimizi seçtik. Open Subtitles جميعنا عليه أن يعمل حتى عندما نحصل على حياة جديدة ولكننا إخترنا نوع عمل لديه درجة محددة من الإتصال البشري
    Aklım ve kalbim pişmanlık duymadan geriye dönüp bakabileceğim daha zengin ve gerçek bir hayata vesile olacağını da biliyor. TED وأعلم في قلبي وعقلي أيضاً أن كل الصعوبة ستؤدي إلى حياة غنية وأصيلة يمكنني تذكرها دون ندم.
    Kasabalının sevdiklerinin daha güzel ve büyük bir hayata gittiklerini bilmeleri daha iyiydi. Open Subtitles و أن ندع سكان البلدة يظنون أن أحبائهم قد هربوا بعيدًا لحياة أفضل
    Eğer affetmeye karar vermeseydim şu anda olduğum bir hayata sahip olamazdım. Open Subtitles ولو لم أقرر المسامحة، فلم أكن لأحصل على الحياة التي أملكها الآن.
    Sofiya, bunu sana bugün söylemek istedim, çünkü yarın yeni bir hayata başlayacağım. Open Subtitles صوفيا, أقول لك هذا الكلام اليوم لأننا سوف نبدأ حياة جديدة في الغد
    Sevgili Ryan, yeni bir hayata başlamak için paraya ihtiyacınız olacak. Open Subtitles عزيزى ريان لدي ما يكفي من المال الآن لنبدأ حياة جديدة.
    Yeni bir hayata başlamak için bir bavulun fazla bir şey olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم بأن حقيبة سفر واحدة لا تسع الكثير من أجل حياة جديدة
    Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. Open Subtitles إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها
    Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. Open Subtitles إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها
    Bir insan böylesi sıradan bir hayata alışabilir. Open Subtitles يمكن أن يعتاد الإنسان على حياة عادية كهذه
    Benim acıya bile hakkım olmadığını düşünenlerin olduğunu da biliyorum, ama sadece kalıcı cezalı bir hayata. TED أعلم بأنه يوجد البعض ممن يعتقدون أنه ليس لي الحق بأن أتألم، ولكن فقط إلى حياة من التكفير الدائم عن الذنب.
    Rahatsızlık anlamlı bir hayata kabul edilmenin bedeli. TED المشقة هي ضريبة الدخول إلى حياة ذات معنى.
    Bana aşıksın ama beni acı verecek bir hayata sürüklemek istiyorsun! Open Subtitles أنك تحبني و تريد أن تسحبني إلى حياة تؤلمني
    Bu grafiği yayınladığımızda bambaşka bir hayata adım atmış oldum. Open Subtitles وبمجرد أن نشرنا هذا الرسم ،جهّزت نفسي لحياة مختلفة كليًا
    ve Suren'in de, ve onu istemedigi bir hayata zorlamasiyla. Open Subtitles ـ وسورين وإجبارها لتعيش الحياة التي تكره
    Belki de ona alıştım. Bir insan hayatına, sıradan bir hayata. Open Subtitles ربما اعتدت عليها، وعلى حياة البشر . على الحياة العادية
    Yarın dış dünyaya çıkacaksın, yeni bir hayata başlayacaksın. Open Subtitles غداً ستعود إلى العالَم الخارجي قادراً على بدأِ حياةٍ جديدة
    Klaus'suz bir hayata. Open Subtitles نخب الحياة المُحررة من (كلاوس).
    Hepsi de, yarıda kesilmiş bir hayata yeniden bağlanmaya çalışıyorlar. Open Subtitles جميعهم يحاولون إعاده التواصل مَع حياة متعارضه ...
    Yeni bir hayata uyum sağlamak zordur. Tanık koruma vakalarında bunu gördün. Open Subtitles من الصعب التأقلم مع حياة جديدة، لاحظت ذلك مع قضايا حماية الشهود.
    Düzgün bir isim onun en önemli özelliklerini yansıtmalı ve onu güzel bir hayata bağlamalı. Open Subtitles الأسم اللائق يجب أن يحصل على أهم الصفات ويوجهها نحو نوع معين من الحياة
    Hımm, biraz kaygıları falan vardı, ama Zach kendisini bir cinayet hedefi yapacak bir hayata sokmamıştı. Open Subtitles كان عنده بعض القلق لكن زاك لم يرتد نوع الحياة الذي يجعله عرضة للقتل
    Kendimizi basit bir hayata teslim ettik. Open Subtitles لقدْ وهبنا أنفسنا لحياةٍ بسيطة
    Aslında bugün size anlatacağım şey, bir çetenin içine girebilmenin benzersiz fırsatına ve on senelik bir araştırmaya dayanıyor. Çetenin gerçek finansal kayıtları ve defterleri görüldüğünde çete üyesi olmanın hiç de göz kamaştırıcı bir hayata sahip olmak olmadığı ortaya çıkıyor. TED ما سوف أقوله اليوم مبنياً على دراسة مدتها ١٠ سنوات فرصة فريده لدخول العصابات -- لمشاهدة دفاتر الحسابات، والأوراق المالية للعصابات -- فوجدنا حياة العصابات ليست حياة مرفهة أبداً.
    Şunu diyorum yani; seni sıradan biri gibi gösterecek ve gizleyecek, ikinci bir hayata ihtiyacın var. Open Subtitles لا أقول إلّا أنّ عليكَ أن تحظى بحياةٍ ساترة، شيء يجعلكَ تبدو طبيعيًّا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more