| Bir çok koca eşlerine romantik bir hediye olarak vermek için kullanıyor. | Open Subtitles | العديد من الأزواج يستخدموها كهدية رومانسية لزوجاتهم |
| Tabanca, asilzadenin oğlunun kızıyla evlenmesi umuduyla bir hediye olarak hazırlandı. | Open Subtitles | صمم هذه البندقية كهدية لمسايرة الآمال ابن الرجل النبيل أخذ ابنة المكسيكي الفقير وتزوجها |
| Hayır, uyuşturucu satıcısı arabayı pezevenkliğini yaptığı bir fahişeden aldı. Fahişe de arabayı bir hediye olarak almış. | Open Subtitles | كلا ، تاجر المخدرات حصل عليها من إحدى العاهرات الآتي يعملن لديه ، والعاهرة حصلت عليها من سعادة المحافظ كهدية |
| Tanrıdan bir hediye olarak kabul ettiğim kızı... kendi çıkarımda kullandım. | Open Subtitles | الفتاه التي تزوجت و قبلتها كهديه من الله استغليتها في اعمالي انا استحق اللعنه |
| Aidat olarak da, Konsül'ümüze, tabii ki şahsi bir hediye olarak... ayda 48,000 denari. | Open Subtitles | من اي أرباح يحددها المجلس كهديه شخصيه 48000 دينار شهرياً - 35. |
| Sesimizi nadiren kendimiz için kullanırız, başkalarına bir hediye olarak kullanırız. | TED | نحن نادراً ما نستخدم أصواتنا لأنفسنا؛ بل نستخدمها كهديّة تُقدّم للآخرين. |
| Bu yüzden ben de sana bir hediye olarak mahalle gözetleme işini verdim. | Open Subtitles | قدّمتُ لكِ مراقبة الحيّ كهديّة. |
| Onları, mezarına Kefaretçi'ye bir hediye olarak bıraktı. | Open Subtitles | وتتركها هناك على قبرة كهدية لآكل الخطايا |
| Aslında bunu bir hediye olarak vermeye niyetliydim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كنتُ أنوي أن أقدمها كهدية بنفسي. |
| Aslında bunu bir hediye olarak vermeye niyetliydim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كنتُ أنوي أن أقدّمها كهدية بنفسي. |
| Artık kül tablalarını bir hediye olarak verilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | أظن الناس لا تعطي منفضة سجائر كهدية بعد الآن، أليس كذلك؟ |
| Ellerine aldığın ilk andan beri sana bir hediye olarak verildiğini düşündüğün birisini nasıl özlemezsin? | Open Subtitles | كيف لا تفتقدين أحدا.. حملتيه منذ أول لحظة في حياته؟ كهدية أُعطِيت إليكِ |
| Yoksulluğunu gidermek için,Wheal Grace'deki hisselerini,üçüncü bir kişi vasıtasıyla satın aldım,parayı bir hediye olarak kabul etmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | إشتريت كل أسهمهِ في ويل جريس عالماً .بأنها لن تقبل المال كهدية |
| Tatiller için bir hediye olarak sana bu bileti vereyim. | Open Subtitles | كهديه لك بمناسبه العطله |
| lik aleti güzel bir hediye olarak vermem | Open Subtitles | كهديّة تمني بالتعافي |
| Bunu ona bir hediye olarak aldım. | Open Subtitles | اشتريتُ لها ذلك كهديّة. |
| Evcil bir hediye olarak. | Open Subtitles | كهديّة انتقال جديد |
| Lütfen bunu bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أرجوك إقبل هذه كهديّة |