"bir his var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي شعور
        
    • لديّ شعور
        
    • يراودني شعور
        
    • لدى شعور
        
    • لدي احساس
        
    • ينتابني شعور
        
    • لديّ إحساس
        
    • لدي إحساس
        
    • حصلت على شعور
        
    • لدىّ شعور
        
    • عندي شعور
        
    • لدي حدس
        
    • لدى إحساس
        
    • ألديك ما يشعرنا
        
    • إنه شعور
        
    Eğer alamazlarsa içimde bedel ödeyeceğimize dair bir his var. Open Subtitles إنْ لم يحصلوا عليها لدي شعور أننه سيكون الجحيم لندفع
    Gizli bir operasyonun ortasına dalmışız gibi komik bir his var. Open Subtitles حسنا، لدي شعور مضحك بأننا تدخلنا لتو في منتصف عملية سرية
    Belki de işin peşini bırakmalıyız, içimde kötü bir his var. Open Subtitles حسنا ربما علينا ان نترك ذلك لدي شعور سيء حول ذلك
    Yağlayıcıyı önerirdim ama onun üzerine de düşmüşsündür gibi bir his var içimde. Open Subtitles سأقترح زيت تشحيم لكن لديّ شعور انك سقطت على بعض من ذلك أيضاً
    İçimde şu andan itibaren her şeyin daha iyi olacağına dair bir his var. Open Subtitles يراودني شعور بأن الأمور ستتحسن من الآن فصاعداً
    İçimde öylesi daha iyi olurmuş gibi bir his var. Open Subtitles لدى شعور بأنه من الأفضل الأ تفعلى ذلك لماذا ؟
    İçimde, tekstil işinde başka bir yol bulabilir gibi bir his var. Open Subtitles لدي احساس انها سوف تجد طريقة ما لتبقى تعمل في مجال الملابس
    # İçimde bir his var beni aldatıyorsun İçimde bir his var ki--# Open Subtitles لدي شغور انك تصخبين لدي شعور انك تهتاجين
    Ona dedim ki: "Boş ver, içimde bu çocukla ilgili bir his var. Open Subtitles " لكن قلت له أسترخي يا " إيدي لدي شعور حيال هذا الفتى
    Hayır sanmıyorum ama içimde garip bir his var. Open Subtitles لا، انا لا اعتقد باننا فعلناها لكن لدي شعور سيء
    İçimde kötü bir his var. Gitmeni istemiyorum. Open Subtitles لدي شعور سىء بشأن هذا ولا أريدك أن تذهبي
    Aletine bir kurşun yediğinde elmasların nerede... ..olduğunu söyleyeceğine dair bir his var içimde. Open Subtitles لدي شعور بأنه إن وضعت رصاصة في خصيتيك ستخبرني أين هي
    Frank, İçimde kötü bir his var. Open Subtitles لا ، فرانك. لا ، لدي شعور حول هذا الموضوع.
    Onun tek sonuç olmadığına dair içimde kötü bir his var. Open Subtitles لديّ شعور سيء بأنّ هذه ليست العاقبة الوحيدة
    Bu muhabbet farklı bir yöne kayacakmış gibi bir his var içimde. Open Subtitles يراودني شعور أن الحوار الوشيك منعطف حاد جداَ
    Biliyor musun, bu kurşunun senin için ateş edildiği gibi tuhaf bir his var içimde. Open Subtitles تعرف , لدى شعور هزلى بما تعنيه تلك الرصاصه بالنسبه لك
    Çok şey istediğimi biliyorum ama bu akşam kötü bir şey olacağına dair içimde bir his var ve onu benim gibi koruyabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أعلم أنني أطلب منك الكثير لكن لدي احساس بأن شيئا رهيبا سيحدث لها الليلة و أنت الشخص الوحيد الذي يستطيع حمايتها مثلي
    - Seni uzun süredir tanıyorum. İçimde iyi bir his var. Open Subtitles لقد عرفتك لوقت طويل و ينتابني شعور جيد هل ستقابلينه ثانية ؟
    Çocuklar, içimde annenizin hapse girmeyeceğine dair delice bir his var. Open Subtitles يا أطفال ، لديّ إحساس قويّ أن أمكم لن تذهب للسجن
    Bu haftasonuyla ilgili içimde kötü bir his var Eric. Open Subtitles لدي إحساس سيء ، حول نهاية الأسبوع هذه يا إريك
    Bize bütün hikayeyi anlatmadıklarına dair bir his var içimde. Open Subtitles حصلت على شعور نحن لسنا أن يخبر كامل القصّة.
    Nedense içimde tuhaf bir his var. Open Subtitles لدىّ شعور أننا سنخرج من هذا الأمر سالمين على أيّة حال.
    İçimde, röportajın vurucu kısmına girmek üzere olduğumuza dair bir his var. Open Subtitles عندي شعور أننا على وشك أن ندخل في الجزء المهم من المُقابلة
    İçimde, Bart'ın L.A. dışına çıkacağı şeklinde bir his var, ya da onun gibi bir şey. Open Subtitles لدي حدس بشأن بارت ما فعله بلوس انجلس وكل شيء
    İçimde iyi bir his var. Bu çocuğu iliklerimde hissediyorum. Open Subtitles لدى إحساس نحو هذا أشعر بهذا الفتى فى عظامى
    Kazandığımıza dair içinde bir his var mı? Open Subtitles ألديك ما يشعرنا أننا قد ربحنا؟
    İçimde bir his var. Bana karşı çok nazik. Open Subtitles إنه شعور إنه لطيف جدا معى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more