Üzüntü içerisinde olduğun için geleneklere göre sana sıcak bir içecek teklif etmem gerekiyor. | Open Subtitles | بما أنكِ تمرين بمحنة فالعرف يفرض علي أن أقدم لكِ مشروباً ساخناً |
Ama evinde misafir olduğum için bana bir içecek önermen daha geleneksel olur. | Open Subtitles | لكنني ضيفٌ في منزلكِ لذا فالعرف يفرض عليكِ أن تقدمي لي مشروباً |
Ama asıl gerçek sizin birbirinizden kaçtığınız ve hiçbir ortak noktanız olmadığını anlamanız için tek gerekenin bir içecek olması ve tek sahip olacağınız şey, bu bok çukurunda geçirdiğiniz zamanın anıları olacak. | Open Subtitles | ولكن الحقيقه هي بأنكم تتجنبون بعضكم لأن الأمر اخذ مشروب واحد لتدركوا بأنه ليس لديكم أمر مشترك |
Evet bir içecek,eğlenceli gözüküyor. | Open Subtitles | أجل ، مشروب واحد .. يبدو هذا ممتعاً |
- Hayır? - Söz verdim, bir içecek. | Open Subtitles | -اعدك , كأس واحد |
Git bir içecek al. Ben keşfe çıkacağım. | Open Subtitles | اذهبي واحصلي على شراب أنا سأرى ما أستطيع فعله |
Sana buzlu bir içecek hazırlarım. | Open Subtitles | بإمكاني دومًا أن أسكب بعض المشروبات الباردة عليك |
Kahve, seni ilişkiye mecbur bırakmayan bir tür içecektir. Randevu değil, kafeinli bir içecek içme buluşmasıdır. | Open Subtitles | إنه خيار خارج عن العلاقات، هذا ليس موعداً، إنه شراب به كافيين فحسب |
bir içecek daha isterlerse, onlara kalmış. | Open Subtitles | لا يحدث هذا هنا, إذا أرادوا مشروباً آخر فهذا عائد لهم |
bir içecek söyle ve hafta sonumu sor. | Open Subtitles | أطبي مشروباً .. إسأليني عن نهاية الأسبوع |
Aslında, bir içecek daha istememiştim. | Open Subtitles | أتعلمين ،أنا حتى لم أكن أريد مشروباً أخر. |
O yüzden ayrıldım,bir içecek aldım hatta 3. | Open Subtitles | فبقيت، تناولتُ مشروباً أو ثلاثة |
- bir içecek daha alabilir miyiz? | Open Subtitles | - هل يمكننا الحصول على مشروب واحد أكثر؟ |
Sadece bir içecek. | Open Subtitles | سأتناول مشروب واحد فقط |
Sadece bir. bir içecek. | Open Subtitles | فقط واحد,مشروب واحد |
- Sadece bir içecek. | Open Subtitles | كأس واحد فقط - ! |
- Sadece bir içecek! | Open Subtitles | كأس واحد - |
Şimdi ofisime gideceğim ve kendime bir içecek hazırlayacağım. | Open Subtitles | في هذه اللحظة, سوف أذهب إلى مكتبي وسوف أقوم بالحصول على شراب لنفسي |
- Buralarda bir içecek almak için kimi yumruklaman gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا يجب أن تتشاجر كي تحصل على شراب هنا؟ ! |
Küçük bir içecek getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ بعض المشروبات الصغيره. |
Bende sana sıcak bir içecek koyma sorumluluğunu aldım. | Open Subtitles | لذا قد جلبتِ لكِ بعض المشروبات الساخنة |
Bu iğrenç bir içecek gibi görünüyor. | Open Subtitles | إنه شراب للتقيء هذا مغزى الأمر |