Sadece bir iş adamı. Ve arada sırada kullanışlı olabiliyor. | Open Subtitles | إنه رجل أعمال ,ذلك كل شئ ونوعا ما مفيد لنا |
50 yaşında bir iş adamı artık iş yerinde iş arkadaşları yokmuş gibi hissettiğinden yakındı. | TED | رجل أعمال في الخمسين من عمره اشتكى لي أنه يحس أنه لم يعد لديه زملاء في العمل. |
Ama 80lerin sonlarına doğru girişimci bir iş adamı geldi ki o Ron Norick adlı vali oldu. | TED | لكن مع نهاية الثمانينات جاء رجل أعمال مغامر الذي أصبح العمدة، اسمه رون نوريك. |
bir iş adamı olarak böyle önemli bir fırsatı kaçıracak kadar aklını kaybetmiş. | Open Subtitles | انه رجل اعمال مهتم بحزنه لدرجة انه جعل صفقة مهمة تمر من امامه |
Tong-run'ın başında, bölgede tanınan bir iş adamı olan Benjamin Wong var. | Open Subtitles | والتي يعتقد أن رئيسها هو رجل الأعمال المحلي بنجامين وونغ |
Bu genç adam bir politikacı değildi, bir iş adamı değildi, bir insan hakları savunucusu veya dini bir lider değildi. | TED | لم يكن هذا الشاب سياسيًا لم يكن رجل أعمال أو ناشطًا للحقوق المدنية أو قائد لمعتقد ديني. |
bir iş adamı için çok şiirselsin. | Open Subtitles | تبدو شاعرياً بشكل غير عادى على أن تكون رجل أعمال |
Saygın bir iş adamı ve şehrin önde gelenlerinden. Belediye başkanı, onu Kraliçeyi Karşılama Komitesinin başına getirdi. | Open Subtitles | رجل أعمال محترم وزعيم مدنى كان سيترأس لجنة إستقبال الملكة |
Kodaman bir iş adamı. Onu televizyonda haberlerde gördüm. | Open Subtitles | رجل أعمال كبير رأيته بنشرات الأخبار في التلفزيون |
Dünya ne hale gelmiş bir iş adamı, kendi malını geri almak için para ödemek zorunda kalıyorsa. | Open Subtitles | عندما يجب على رجل أعمال أن يدفع ليرجع بضاعته الخاصة؟ |
Kocamın kanunlara saygılı bir iş adamı olup olmadığını bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق لأعرف إذا كان زوجي رجل أعمال شرعي |
Kocamın kanunlara saygılı bir iş adamı olup olmadığını bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق لأعرف إذا كان زوجي رجل أعمال شرعي |
acımasız bir iş adamı ve son zamanlarda da nazik bir hayırsever. | Open Subtitles | رجل أعمال عديم الرحمة وحديثا فيلسوف من نوع ما |
Onun resmini gazetelerde gördünüz, bir iş adamı gibi tanıtıldığını duydunuz. | Open Subtitles | لقد رأيتم صورته في الجرائد وسمعتموه يوصف بأنه رجل أعمال |
Şimdi çok başarılı bir iş adamı ve hafta sonları burada gönüllü çalışır. | Open Subtitles | والأن أصبح رجل أعمال ناجح وهو الأن يأتي هنا ويتطوع كل عطلة |
Ayrıca uçakta Amerikalı bir iş adamı pilot ve yardımcısıyla birlikte 5 kişi vardı. | Open Subtitles | أيضاً كان في اللائحة رجل أعمال أمريكي طيار و مساعد الطيار خمسة أشخاص |
...Hiçkimse Guru yu durduramaz bir iş adamı olmaktan. | Open Subtitles | لا يستطيع أحد الآن أن يمنع جورو أن يصبح رجل أعمال |
Tabi. Kurşungeçirmez limuzinde dolaşan sıradan bir iş adamı? | Open Subtitles | رجل اعمال عادى يركب سياره ليموزين مضاده للرصاص |
Tabi. Kurşungeçirmez limuzinde dolaşan sıradan bir iş adamı? | Open Subtitles | رجل اعمال عادى يركب سياره ليموزين مضاده للرصاص |
İyi bir iş adamı planlarını çabuk değiştirebilmesinden anlaşılır. | Open Subtitles | ...علامة رجل الأعمال المميز انه يستطيع تغيير خطته سريعا |
Nasıl bir iş adamı | Open Subtitles | أي نوع من رجال الأعمال{\pos(192,230)}، |
Ray, tanıdığım herkesten daha iyi plak yapıyorsun ama seninle bir iş adamı olarak konuşmuyorum. | Open Subtitles | راي ، أنت تسجل أفضل من أي شخص عرفته و لكني لست أحثك كرجل أعمال |
Başarılı bir iş adamı gelip, bize başarıyı ve dünyada nasıl iz bırakılacağını anlatacaktı. | Open Subtitles | لأن عازف طبول مع فريق غنائي شهير كان آتيا ليحكي لنا عن نجاحاته و كيفية التأثير في العالم |