"bir iş modeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • نموذج
        
    İyi bir iş modeli, güzel fikir ve harika yönetimi bir yana, başarılı olmasının sebeplerinden biri de zamanlamaydı. TED لكن من اسباب نجاح ذلك المشروع إلي جانب نموذج العمل الجيد، و فكرته الجيدة، و التنفيذ الممتاز، هو التوقيت.
    Yerel ekonomik dengeyi geliştirmek için... ...kuvvetli bir altyapı ve yerel işyerleri kuran... ...milli bir iş modeli hayal edin. TED وتصور نموذج أعمال وطنية يخلق فرص عمل محلية ومشاريع بنية تحتية ذكية لتحسين الاستقرار الاقتصادي المحلي.
    Duolingo ile ilgili beni en çok heyecanlandıran şey dil eğitimi için adil bir iş modeli ihtiyacını karşılıyor olması. Olay şu: TED الشيء الذي انا متحمس له بشدة في ديولينجو انه يقدم نموذج عادل لنشاط تعليم اللغة هذه هي المسألة
    Duolingo'nun güzel yani adil bir iş modeli sunuyor olması -- fakirlere karşı ayırım yapmayan bir model olması. İşte site bu. TED اذا الشيء الجيد حول ديولينجو انه في اعتقادي يُقدم نموذج عادل للنشاط وهو غير متحيز ضد الفقراء هذا هو الموقع
    Devamlı ve yüksek kaliteye dayanan bir iş modeli kurduk. İşini en iyi yapan zihinleri başa getirdik TED قمنا ببناء نموذج عمل تجاري قائم على الاتساق، وعلي معلومات ذات جودة عالية، وجمع أفضل العقول في ما يتعلق بهذه القضية.
    O daha iyi bir iş modeli. TED ماذا ينقصها ؟ إنه أفضل نموذج للعمل التجاري
    Adamımın elinde yep yeni bir iş modeli var. Open Subtitles بالرغم من ذلك صديقي حصل على نموذج رائع للعمل
    Evimdeki odamdan, uluslararası markette devrim yaratacak ve uyuşturucu trafiğindeki suç oranını yarıya indirecek bir iş modeli yarattım. Open Subtitles لقد صنعت نموذج عمل من داخل غرفة نومي نتج عنه سوقًا دوليًا ضخمًا، وقلص نسبة العنف في تجارة المخدرات إلى النصف
    Ayrıca bu şekilde yayınlamak farklı bir iş modeli demektir. Open Subtitles الى جانب ذلك، طرحه في نطاق أوسع ًيحتاج إلى نموذج مُختلف تماما
    Üyeler ve çalışanlar ve bürokratların kafasında son zamanlarda gittikçe artan ortak bir iş modeli var, hükümet sonrasındaki hayatları için bir iş modeli, lobici bir hayat için. TED ك` الأعضاء والعاملين والبيروقراطيين لديهم نفس نموذج الحياة في عقولهم, نموذج حول طريقة حياتهم بعد الحكومة حياة كجماعة ضغط.
    Bugün sosyal değişimi konuşmak için buradayım, yeni bir terapi veya müdahaleyi değil ya da çocuklarla yeni bir çalışma yöntemi veya öyle bir şey için değil, fakat sosyal değişim için yeni bir iş modeli, problemin üstesinden gelebilmek için yeni bir yoldan bahsetmek istiyorum. TED انا هنا اليو م لاتحدث عن التغير الاجتماعي ليس كعلاج جديد ولا تدخل او طريقة جديدة للتعامل مع الاطفال او شئ كهذا ولكن نموذج جديد للعمل من أجل التغيير الاجتماعي طريقة جديدة لمعالجة مشكلة
    Doğrusu, Youtube başladığında bir iş modeli bile yoktu. TED في الواقع، لم يكن لدي Youtube نموذج عمل عندما بدأت في البداية.
    Tamamen farklı bir iş modeli. Open Subtitles إنّه نموذج اقتصادي مغاير كلياً
    Bu sağlam bir iş modeli. Open Subtitles هذا نموذج مشروع تجاري مضمون كليا
    Bu çok kötü bir iş modeli. TED إنه نموذج مريع للأعمال.
    Biz Araba 2.0'ın çıkışını bekliyoruz -- yepyeni bir pazar, yepyeni bir iş modeli. TED نحن نترقب ظهور السيارة نسخة ٢.٠ -- سوق جديد بالكامل ، نموذج جديد بالكامل للعمل .
    Öyle bir iş modeli ki arabayı kullandığınız kadar cebinizden para çıkacak Yani dakikalar için ya da miller için diyebilirsiniz. Bu modeli zaten biliyorsunuz arabanın fiyatı ucuzlayacak tıpkı cep telefonları gibi. Kullandığınız km başına para vereceksiniz. TED نموذج العمل الذي فيه المال يأتي بالفعل , لقيادة السيارة , الدقائق ، الأميال إذا أردت , تلك الأشياء المألوفة لكم جميعاً , تُدعِم سعر السيارة , مثل الهواتف المحمولة . ستدفعون للأميال .
    Aynı zamanda bir iş modeli. Open Subtitles و يا له من نموذج للعمل أيضاً
    Atlanta'daki kuzenim de bir iş modeli. Open Subtitles ابنة عمّي في (أطلطنا) بمثاة نموذج اقتصادي!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more