Bugünlerde ise yaptığım şeyi sırf bir iş olarak görüyorum. | Open Subtitles | حالياً، ما أقوم بهِ* *هو أنني أفكر في الأمر كعمل |
Evet, bunu bir iş olarak sürdürdük, ama birileri, çalışma, destek yönetimi ve stratejik tavsiyelerin de dahil olduğu yardımsever desteğini de karşılamalıydı ve, belki de en önemlisi, yeni bağlantılara ulaşım, ağlar ve yeni pazarlar. | TED | نعم، نحن نشغّل هذا كعمل تجاري، لكن يحتاج لشخص ما لدفع دعم للاعمال الخيرية التي جاءت لدعم التدريب والإدارة، والإستشارة الإستراتيجية وربما الأكثر أهمية عن كل شئ، توفير إتصالات بأناس جُدد، شبكات وأسواق جديدة. |
Daha fazlasıyla birlikte, tüm bahsettiğim sebeplerden ötürü kitlesel denetimi iğrenç bulan biri olarak, buna, dünya devletleri, hedefledikleri insanın yanlış bir şey yaptığına bir mahkemeyi ya da kurulu ikna etmedikçe, nüfuslarının tamamını gözetime ve denetime maruz bırakamayana kadar sonlanmayacak bir iş olarak baktım. | TED | كشخص يجد المراقبة الجماعية بغيضة لكل الأسباب التي تحدثت عنها للتو وغيرها الكثير، أقصد، أنظر إلى هذا كعمل لن ينتهي حتى لا يعود باستطاعة الحكومات من حولنا أن تتمكن من إخضاع جميع السكان للرصد والمراقبة إلا إذا أقنعوا محكمة أو كياناً ما بأن الشخص الذي قد استهدفوه قام بالفعل بعمل شيء خاطىء. |
Bu ilave bir iş olarak sayılacak. | Open Subtitles | سيحسب هذا كعمل اضافي |
- bir iş olarak başladı. | Open Subtitles | لقد بدأ الأمر كعمل |
Sıradan bir iş olarak başladı. | Open Subtitles | بدأ كعمل طبيعي |