"bir işadamı" - Translation from Turkish to Arabic

    • رجل أعمال
        
    • رجل اعمال
        
    • رجل الأعمال
        
    • كرجل أعمال
        
    • قام بصناعة
        
    • لرجل أعمال
        
    • رجل أعمالٍ
        
    Üç hafta önce Amerikalı bir işadamı otel odasında ölü bulunmuş. Open Subtitles قبل ثلاثة أسابيع رجل أعمال أمريكي وجد ميت داخل غرفة فندقه.
    bir işadamı. Aslında mücahit olmayan ama mücahit rolüne uygun biri. Open Subtitles رجل أعمال يناسبه دور جهادي دون أن يكون جهادياً في الواقع.
    New York'tan bir işadamı bana şöyle dedi: "Sevdiği her şeyi ben de sevdim." TED و كما قال لي رجل أعمال من نيويورك أي شئ يعجبها يعجبني
    Hal başta tereddüt etti ama sonuçta çok profesyonel bir işadamı. Open Subtitles كما تعلم لقد كان هال مترددا في البداية, ولكن في النهاية هو رجل اعمال وهو محترفا جدا
    Steven Bishop isimli bir işadamı trajik bir kazada hayatını kaybetti.. Open Subtitles حادث مآساوى سبب وفاة رجل الأعمال المعروف بستيف بيشوب
    Ve kötümser insanlar diyebilir ki, bu sadece akıllı bir işadamı kendi pazarlamasını yapmak için ne gerekiyorsa yapıyor. TED و المنتقدون من المحتمل أن يقولوا, إنه مجرد رجل أعمال محظوظ يقوم بالمطلوب منه ليطبق نمط تسويقى معين
    Denny, çoğu berber gibi bir ustadan daha çok bir işadamı ve dert ortağı. TED ديني، مثل العديد من الحلاقيين، هو أكثر من مجرد فنان، رجل أعمال وصديق حميم.
    Varlıklı bir işadamı olmak için yeteri kadar şansınız olsaydı ya da etkili bir gazeteci, doktor, belki telefon sahibi olurdunuz. TED إذا كنت محظوظا بما فيه الكفاية لتكون رجل أعمال غني أو صحفي مؤثر، أو طبيب، أو شيء من هذا القبيل، قد تحصل على هاتف.
    Veya bir ofiste, başına gelecekleri anlamış kızgın ve yaşlı bir işadamı tarafından köşeye sıkıştırılacaktın. Open Subtitles أو تحصرين في ركن مكتب رجل أعمال فحل عجوز يفعل بك ما يريد
    Bir düşünün, bir işadamı şirket parasını bir otobüste taşıyor. Open Subtitles موكلي هنا رجل أعمال يحمل مالاً ولديه موعد
    bir işadamı ve köpeği olan bir kadın bir yerlerden gelip onu zorla otobüse bindirdiler. Open Subtitles رجل أعمال وسيدة معها كلب اتوا من العدم وأجبروه علي ركوب الباص
    bir işadamı ve köpeği olan bir kadın bir yerlerden gelip onu zorla otobüse bindirdiler. Open Subtitles رجل أعمال وسيدة معها كلب اتوا من العدم وأجبروه علي ركوب الباص
    Çünkü bir başkan olarak, tabi ki, büyük bir işadamı olmak zorunda, değil mi? Open Subtitles من المؤكد أنه رجل أعمال ناجح ولكنه أيضا رجل علم
    Çünkü CEO olarak iyi bir işadamı olması gerekiyor, değil mi? Open Subtitles كونه مديرا تنفيذيا من المؤكد أنه رجل أعمال ناجح
    Bu bir işadamı değil. Su bendi inşa etmeye gelmiş bir mühendis. Open Subtitles هذا لَيسَ رجل أعمال هو مهندسُ، هنا لبِناء سدّ
    Ben de sana, babam, İndore'da çok önemli bir işadamı diyeceğim. Open Subtitles وأنا سَأَقُولُ، أبّي رجل أعمال كبير جدا في إندور
    Bak doktor, böbürlenmekten hiç hoşlanmam ama kendimi bir işadamı olarak görüyorum. Open Subtitles إسمع يا طبيب أنا لا أحب أن أتفاخر لكني أرى نفسي على أني رجل أعمال
    Zengin bir işadamı ise kemik çalar ve gideceği yer kongredir. Open Subtitles رجل أعمال غني يسرق الملايين فيذهب للكونغرس
    Ayni gün çok gürültücü ve sinir bozucu Amerikalı bir işadamı da oradaydı. Open Subtitles كان هناك رجل اعمال امريكى مزعج جدا فى نفس اليوم
    Akıllı bir işadamı kin beslemez ve gereksiz yere kan dökmez sessizce işini yapar. Open Subtitles رجل الأعمال الذكي لا يحمل ضغائن أو يسفك دماءً لا معنى لها لكن يعمل بهدوء فقط
    bir işadamı olarak, sana şunu söyleyebilirim bundan 10 yıl sonra, bu mülke başkaları bunun iki katı bir fiyat verebilir ama bilirsin işte, mesele sadece para değil. Open Subtitles كرجل أعمال يجب أن أقول لكِ في غضون عشرة أعوام تلك الملكيّة ستساوي ضعف ما يعرضونه لكن أوتدرين؟
    Becerikli bir işadamı. Ginny paranın hakkını verdiğini söylüyor. Open Subtitles لقد قام بصناعة محترمة تقول (جيني) أنّ أجره عالٍ
    Cahil ve zevksiz bir işadamı için kötü değil, huh? Open Subtitles إنه ليس ذوق سيء بالنسبة لرجل أعمال غير مُثقف، صحيح؟
    Orası birkaç yıl önce Afgan bir işadamı tarafından inşa ettirildi. Open Subtitles لقد شُيّد ذلك المنزل قبل سنوات من الآن، من قبل رجل أعمالٍ باشتونيّ فاحش الثراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more