"bir ihbar" - Translation from Turkish to Arabic

    • معلومة من
        
    • مكالمة من
        
    • رأس مجهول
        
    • بلاغاً من
        
    • تلميح
        
    • بلاغ من شخص
        
    • مكالمة هاتفية من
        
    • كانت معلومة
        
    Amerikalı Jack Conrad hakkında bir ihbar telefonu geldi. Open Subtitles عرفت للتو معلومة من الخط الساخن عن الأمريكي جاك كونراد
    Amerikalı Jack Conrad hakkında bir ihbar telefonu geldi. Open Subtitles عرفت للتو معلومة من الخط الساخن عن الأمريكي جاك كونراد
    Biz sadece bir ihbar aldık. Galiba bir şaka. Open Subtitles اننا تلقينا مكالمة من المحتمل ان تكون مزحة
    Yolda bir ceset olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles تلقينا مكالمة من مجهول ان هناك جثة في الطريق
    bir ihbar var. Napier Axis Kimyasallarını temizliyormuş. Open Subtitles رأس مجهول نابيير يقوم بالتنظيف في كيماويات أكسس
    Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول
    İsimsiz bir ihbar McKenzie ve Arroyo'yu Open Subtitles تلميح مجهول أرسلته ماكنزي و ارويو
    Ekip üyelerinizin boğazından enfeksiyon olabileceğine dair isimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles لقد تلقينا بلاغ من شخص مجهول بأن هناك أعضاء من فرقتك لديهم بكتيريا في الحلق
    Sanırım FBI'a isimsiz bir ihbar geldi. Open Subtitles أعتقد أنّ المباحث الفيدراليّة تلقّت مكالمة هاتفية من مجهول
    Görünüşe göre sanatçıların izni olmadan sahnelenen lisanssız materyalle ilgili anonim bir ihbar almışlar. Open Subtitles يبدو أنه قد وصلتهم معلومة من مصدر مجهول بأنه هناك أداء هنا لمواد غير مرخصه من قبل الفنان الأصلي
    Sizin eşkalinize uyan birinin kaçakçılık yaptığına dair isimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles وصلتنا معلومة من مجهول بأن شخصٌ يطابق مواصفاتك يُهرّب الممنوعات
    Buradaki çalışma koşullarıyla ilgili isimsiz bir ihbar gelmiş ve Leonard adında biri kadını şüpheliler listesine almış. Open Subtitles لقد وردتهم معلومة من مجهول حول ظروف العمل هنا وشخص يدعى ليونارد، وضعها في قائمة المشتبه بهم
    Yolda bir ceset olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles تلقينا مكالمة من مجهول ان هناك جثة في الطريق
    İsimsiz bir ihbar aldık, ...ve cesedini arabasının bagajında bulduk. Open Subtitles وصلتنا مكالمة من مجهول ووجدنا جثتها في صندوق سيارتها هل انتهيتِ؟
    bir ihbar var. Napier Axis Kimyasalları'nı temizliyormuş. Open Subtitles رأس مجهول نابيير يقوم بالتنظيف في كيماويات أكسس
    - bir ihbar var. Open Subtitles رأس مجهول
    Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول
    Aynen, belki yalnızca isimsiz bir ihbar olduğunu filan söyleyebilirsin. Open Subtitles -ولا نريد ذلك ، أليس كذلك؟ - بالضبط .. لذا ، ربما عليكِ أن تقولين أنه كان بلاغاً من مجهول أو ما شابه
    Gerçekten işlediğin bir suça dair bir ihbar. Open Subtitles انها تلميح لجريمة قد أرتكبت بالفعل
    İsimsiz bir ihbar geldi. Open Subtitles حصلت على تلميح مجهول
    Bir kaç gün sonra isimsiz bir ihbar sonucu yakalandı. Open Subtitles وتم الامساك به بعد عدة أيام بعد بلاغ من شخص مجهول
    Ve yerel haberlerde Bear Valley'de kaybolan Karen Morgan'ın kayboluşuna dair anonim bir ihbar vakayı çözebilir. Open Subtitles وفي الأخبار المحلية، هنا في وادي الدب مكالمة هاتفية من مجهول عن اختفاء كارين مورجان قد تؤدي إلى إجابات في حل هذه القضية
    İsimsiz bir ihbar geldi. İsimsiz mi? Open Subtitles لقد كانت معلومة من مجهول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more