Bu da, Başkan ile Jeannine Locke'un... bir ilişkisi olduğunu onaylandığını düşünmemize neden oluyor. | Open Subtitles | والتي, في رأيي, يؤكد الى حد كبير جانين أن لوك كانت على علاقة غرامية مع الرئيس |
bir ilişkisi olduğunu kendin söylemiştin, ki biz de bunu onayladık. | Open Subtitles | أنت بنفسك قلت أنها كانت على علاقة غرامية هذا الأمر تم تأكيده |
Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. | Open Subtitles | التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين. |
Onun bir ilişkisi olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | أنت طننت أنه كان على علاقة أخرى |
Evet, Garcia karısının bir ilişkisi olduğunu düşünüyormuş ama aslında yokmuş bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنّها كانت على علاقة عاطفية لكنّها لم تكن كذلك |
Sacrimoni suçlarını Federal Mahkemeye itiraf etti ve La Cosa Nostra ile 10 yıllık bir ilişkisi olduğunu ifade etti. | Open Subtitles | اعترف (ساكروموني) في المحكمة الفيدرالية إعترف بصلته لعشرة أعوام على الأقلّ بمافيا "لا كوسا نوسترا" |
Roger ile bir ilişkisi olduğunu sanıyordu ama o yanılıyordu ve sende yanıldın. | Open Subtitles | على علاقة غرامية مع زوجها روجر لكنها كانت مخطئة وأنت أيضا |
O saf ve sevgili küçük kızının, evli bir adamla ahlaksız bir ilişkisi olduğunu neden söylemeyecektim ki? | Open Subtitles | لم لا أخبره أن طفلته البريئة الصغيرة العزيزة كانت على علاقة غرامية مع رجل متزوج؟ |
O saf ve sevgili küçük kızının, evli bir adamla ahlaksız bir ilişkisi olduğunu neden söylemeyecektim ki? | Open Subtitles | لم لا أخبره، أن ابنته البريئة العزيزة الصغيرة كانت على علاقة غرامية مع رجل متزوج؟ |
Meyers, karısının bir ilişkisi olduğunu bilmediğini söylüyordu, belki de yalan söyledi. | Open Subtitles | قال (مايرز) أنّه لم يعرف أنّ زوجته كانت على علاقة غرامية مع الضحيّة. |
Meyers, karısının bir ilişkisi olduğunu bilmediğini söylüyordu, belki de yalan söyledi. | Open Subtitles | قال (مايرز) أنّه لم يعرف أنّ زوجته كانت على علاقة غرامية مع الضحيّة. |
O sırada oğlumla onun bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | في ذاك الوقت، لم يكن لديّ أيّ فكرة أنها كانت على علاقة بابني |
Onun bir ilişkisi olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | أنت طننت أنه كان على علاقة أخرى |
Stillson'la bir ilişkisi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتَ أنّها كانت على علاقة مع (ستيلسون) |
Sacrimoni suçlarını Federal Mahkemeye itiraf etti ve La Cosa Nostra ile 10 yıllık bir ilişkisi olduğunu ifade etti. | Open Subtitles | اعترف (ساكروموني) في المحكمة الفيدرالية إعترف بصلته لعشرة أعوام على الأقلّ بمافيا "لا كوسا نوسترا" |