Ben sorumsuz biriyim, Ben bir döneğim, ve ben Bir ineği çekiçle öldüremem. | Open Subtitles | أنا غير مبالي ، أنا منسـحب وأنا لا يمكنني أن أقتل بقرة بمطرقه |
Annesinin altı çocuğu, Bir ineği, arka bahçede de kocasının mezarı vardı. | Open Subtitles | أمها كان لديها 6 أطفال بقرة و قبر زوجها في الفناء الخلفي |
Eskilerden gelen sözü bilirsiniz, eğer Bir ineği gübre yapabilirsen, insanı da yaparsın. | TED | حسنًا، أنتم تعرفون المقولة القديمة، إذا حولت بقرة إلى سماد، فيمكنك فعل المثل بالإنسان؟ |
Tatlım, maymunların o kadar çok meyve ve sebze yeme sebebi Bir ineği kesecek kadar akıllı olmamaları. | Open Subtitles | عزيزتى السبب الوحيد الذى يجعل القرود تأكل الكثير من الخضراوات والفاكهة لأنهم ليسوا بالذكاء الكافي ليذبحوا بقرة |
Sen biftek ısmarladığında tabağa Bir ineği eklettireceğini sanıyorum. | Open Subtitles | حسنا، اذا قمت بطلب لحم سوف أتخيل ان بقرة ستكون مشتركة |
Lejyoner karıncalar koca Bir ineği saatler içinde yiyip bitirir. | Open Subtitles | النمل الجيشي قد يلتهم بل يبيد بقرة في ساعات |
Bu akbabalar bir günde Bir ineği bile yiyebilir. | Open Subtitles | نسر كاليفورنيا يمكن أن يلتهم جثة بقرة في يوم واحد |
Bir ineği üç kat çıkarabilirsin, ama indiremezsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن ترفع بقرة ثلاث طوابق من الدرجات لكن لا يمكنك أن تنزلها |
Kehanet, bir gün küçük penisli şişko bir çocuğun Bir ineği süsleyip kızıl yapacağını söylüyordu. | Open Subtitles | كلا، النبؤة هي أن في يوم ما طفل سمين لديه قضيب صغير سيقوم بتزيين بقرة لتبدوا حمراء |
Kehanet küçük penisli şişko bir çocuğun, bir gün Bir ineği süsleyip kızıl hâle getireceğini söylüyordu. | Open Subtitles | النبؤة هي أن طفل سمين مع قضيب صغير سيزين يوم ما بقرة لتبدوا حمراء |
Bir insanın, Bir ineği devirmesi bilimsel olarak imkansız. | Open Subtitles | أنظر، الأمر ممكن علمياً أن يدفع شخصاً ما بقرة. |
Buradaki her şeyden ikişer tane alacağım. Başka Bir ineği daha öldürün. Umrumda değil. | Open Subtitles | سآخذ إثنين من كل ما لديك هنا، أقتل بقرة أخرى، لا أبالي بذلك |
Havlayarak ve hırlayarak, Bir ineği ya da koyunu diğerlerinden ayırırlardı. | Open Subtitles | يعزلون بقرة أو خروف أو أيًا ما شابة بالعواء والزمجرة |
İnsanlar, Bir ineği patlatmanın zalimce olduğunu düşünüyorlar... | Open Subtitles | فالمشاهدين يقولون اننا قمنا بعمل قاسي وفجرّنا بقرة |
Bunlardan ilki, Amy Meyer adındaki genç bir kadının hasta Bir ineği buldozer aracılığıyla dışarıdan kesimevine getirilişini sokaktayken gördüğü, "ag-gag" dedikleri uygulamaydı. | TED | أولى الملاحقات القضائية لإسكات المتظاهرين، كما يسمونها، كانت إمرأة شابة تدعى إيمي ماير، رأت إيمي بقرة مريضة تُجر إلى خارج المسلخ بواسطة بلدوزر بينما كانت تقف على شارع عام. |
Bir ineği mideye indiriyordu. | Open Subtitles | ربما. كان يحاول ابتلاع بقرة بكاملها. |
Bir ineği mideye indiriyordu. | Open Subtitles | ربما. كان يحاول ابتلاع بقرة بكاملها. |
Sanki Bir ineği dürtmüşüm gibi saldırıyor. | Open Subtitles | كانت هي. كنت أريد حلب بقرة بنفسي. |
Bir ineği cheeseburger ile yakalamaya çalışmak gibi birşey. | Open Subtitles | " هذا كأن تحاولي أن تمسكي بقرة بـ " تشيز برجر |
Bir ineği bile becerebilirdim! | Open Subtitles | مع أي شخص كان يمكنني أن أضاجع بقرة |