Yanlış anladın. Bu bir istek değil, Ben. Bana paşa paşa vereceksin. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً يا بن سوف اخذ المزيد من النقود |
Bu mantıksız bir istek değil. | Open Subtitles | ليس طلباً بعيداً عن المنطق |
Mantıksız bir istek değil. | Open Subtitles | انه ليس طلباً غير معقول |
Bu bir istek değil. Ayrıca ilk hamleyi sana veriyorum. | Open Subtitles | انه ليس طلب وانا اعطيك الحركه الاولى |
O kadar da kabul edilemez bir istek değil. | Open Subtitles | إنه ليس طلبا غير معقول. |
Bu, sıradan bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً عادياً |
Bu kolay bir istek değil. | Open Subtitles | إنه ليس طلباً سهلاً تماماً, |
Zaten tek bir görüşmeden sonra pek mantıklı bir istek değil. | Open Subtitles | إنه ليس طلباً معقوًلا |
Bu bir istek değil Griff. | Open Subtitles | -هذا ليس طلباً يا (غريفث) هذا أمر |
Bu bir istek değil Griff, bir emir. | Open Subtitles | -هذا ليس طلباً يا (غريفث) هذا أمر |
Bu bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً |
Bu bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً |
Bu bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً |
- Bu bir istek değil. | Open Subtitles | -هذا ليس طلباً . |
- Bu bir istek değil. | Open Subtitles | أنه ليس طلباً. |
Bu, anlamsız bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلب طائش. |
bir istek değil. Özel bir izin. | Open Subtitles | ليس طلب وإنما إعفاء خاص |
Liz, bu bir istek değil, bir emir. | Open Subtitles | ليز), هذا ليس طلب) هذا أمر |
Bu bir istek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طلبا |
Hayır. bir istek değil. | Open Subtitles | رقم ليس طلبا. |