"bir izlenim" - Translation from Turkish to Arabic

• انطباعاً
• إنطباع
• إنطباعاً
• انطباع
• انطباعا
• الانطباع
• إنطباعا
• أنطباعاً

Gömleğim leke olmuş. Oysa iyi bir izlenim yaratmak isterdim.
لدي بقعة على قميصي أردت أن تأخذ عني انطباعاً جيد

Kendini zorladın ve dünyada daha önce orada olmayan bir izlenim bıraktın.
اقتحمت الصعاب و تركت انطباعاً في العالم لم يكن موجوداً من قبل

Kendi görgü ve elbiseleriyle daha iyi bir izlenim bırakmazlar mı?
... ألا تعتقد بأن ذلك سيعطينهن إنطباع أفضل في إسلوبهن وملابسهن؟

İşin sırrı güçlü bir izlenim bırakmalısınız, yani fotoğraf çekilmelisiniz,..
والسر أن تصنع إنطباعاً قوياً لذا عليك أن تجسد صوره

Bu yüzden yanlış bir izlenim uyandırmadığımdan.. ..emin olmak istedim.
لذا أردت التأكد من أنني لم أترك بنفسك انطباع خاطئ

-Tamam, o zaman ateşli ve iyi bir izlenim bırakmak için ne giyerdin?
حتى إذا كان أحد يريد أن يكون ساخنا وجعل انطباعا جيدا، ماذا تلبس؟

Hanımlarımın iyi bir izlenim verememiş olmasından üzüntü duydum.
أعتذر عما حدث، سيدي، سيداتي لم يتركن انطباعاً جيداً

Ne olursa olsun, bütün bunlar çok kötü bir izlenim yarattı.
على كل حال، القضية كلها أعطت انطباعاً سيئاً

Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene.
حاول ولمرة واحدة في حياتكَ أن تتركَ انطباعاً جيداً

İlk buluşmada iyi bir izlenim bırakmak isterim.
يعجبني أنني قد تركت انطباعاً جيداً لديك في موعدنا الأول

Bu konularda çok bilgiliyim ve müthiş bir izlenim bırakacağım.
أنا رائع جداً في مثل هذه المواضيع وستعطي إنطباع عظيم في نفوسهم

Sizde iyi bir izlenim bırakmak istiyor, bu yüzden biraz heyecanlı.
لكنه يريد أن يعطي إنطباع جيد عنه وهذا ما يجعله متوترًا بعض الشيء

İyi bir izlenim yaratmak istiyorsunuz, değil mi?
أنت تحاول عمل إنطباع جيد هذا هو،اليس كذلك؟

Kadınlar artık bir başlarına olmadıklarından, iyi bir izlenim bırakabilmek için ciddileşmişlerdi.
أهتمت السيدات بترك إنطباعاً جيداً بعدما لم يعدن وحدهن

Pekala, insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakalım.
حسناً، دعنا نعطي إنطباعاً جيداً عن الناس

Yargıcın karşısında iyi bir izlenim bırakmana yardımı olur diye düşündüm.
ظننت أنه سيمنحك إنطباعاً جيداً لدي القاضي

Hayalet kolunun oynadığına dair görsel bir izlenim edinecek.
سيكون لديه انطباع مرئي أن الذراع الوهمية تتحرك، صحيح؟

-severek -sağol bir tane yeterli ben genç bir adamken, hemşirelerin şirin olduğuna dair bir izlenim vardı bugün ise pek gerçekçi yanı yok -kolunuzdan tutayım -tamam
واحدة تكفى عندما كنت شاباً كان لديّ انطباع بأن تلك الممرضات كانت جميلات حسناً ، الأكثر واقعية أننا اليوم

Öyle bir izlenim bıraktıysam sizden özür dilerim.
انا اسف لو ترك لديكم اى انطباع سئ واعتذر

İlk yüksekokul seminerim olacak. İyi bir izlenim bırakmak istiyorum.
انت تعلم مؤتمر الصف الدراسى الاول اريد ترك انطباعا جيدا

Video: Anlatıcı: Tek bakış açısıyla görülen bir olay tek bir izlenim yaratır.
الفيديو : الراوي : إنّ التّعاطي مع حدث ما من وجهة نظر معيّنة يُعطي انطباعا مُعيّنا.

Şimdi, Çin'in birinci sınıf , bir çeşit süper güç olma yolunda olduğuna dair yanlış bir izlenim bırakmak istemiyorum.
الآن، لا أريد أن أصنع الانطباع الخاطئ بأن الصين رائعة، وأنها في طريقها نحو تحقيق نوعاً من القوة العظمى.

Eğer sana bir şekilde yanlış bir izlenim verdiysem özür dilerim.
إذا أعطيتك بطريقة ما إنطباعا خاطئا تلك الليلة فأنا أعتذر

Sanırım gerçekten iyi bir izlenim bırakmış.
على ما أظن بأنه ترك أنطباعاً أولي أنظروا هذا سوف يبدو جنوناً