Seninle evlenip seni bu delikten kurtaracağım. Onlar... Onlar bana bir jet veriyorlar. | Open Subtitles | و آخذكي بعيداً عن هنا سوف يعطونني طائرة نفاثة |
Dün gece 4 sularında içinde 5 kişi bulunan özel bir jet Norfolk'un 322 km. | Open Subtitles | تقريباً في الرابعة صباحاً ليلة أمس طائرة نفاثة خاصة و على متنها خمسة مسافرين |
Yaklaşık 13 km ötede küçük bir havaalanı var... Orada Vatikan'a ait bir jet var. | Open Subtitles | هناك طائرة نفاثة تابعة للفاتيكان على بعد 13 كم من هنا شمالاً |
Ve sana özel bir jet uçağım olduğundan ve New York'un buradan pek uzakta olmadığından da bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | وهل ذكرت بأن لدي طائرة خاصة ونيويورك لَيسَت بعيدة جداً مِنْ هنا؟ |
Teterboro havaalanında onu bekleyen özel bir jet bile hazırlanmış. | Open Subtitles | إنها تمتلك طائرة خاصة مجهزة تماماً وتنتظرها في تيتربورو. |
Hayır, sana bir jet aldırırdım. | Open Subtitles | - لا ، أنت سوف تشتري لي طائرة - |
Hepimiz yüzük ile farklı şeyler yapmak istiyoruz ama sizin fikirleriniz aptalca ve ben bir jet ski istiyorum. | Open Subtitles | كل منا يريد فعل أمر مغاير بخصوص الخاتم و لكن أفكاركم حمقاء و أنا أريد دراجة مائية |
bir jet isteyebiliriz. Ne dersin? | Open Subtitles | يمكننا أن نطلب طائرة نفاثة ما رأيك؟ |
Ayrıca nereye istersem beni oraya götürecek bir jet. | Open Subtitles | و طائرة نفاثة أذهب بها حيث أريد |
bir jet isteyebiliriz. Ne dersin? | Open Subtitles | يمكننا أن نطلب طائرة نفاثة ما رأيك؟ |
Ve beni nereye istersem oraya götürecek bir jet. | Open Subtitles | و طائرة نفاثة أذهب بها حيث أريد |
Ve sonunda bir jet uçağından düşen donmuş çiş olduğu anlaşılmıştı. | Open Subtitles | واتضح انه بول مجمد سقط من طائرة نفاثة. |
Ve sonunda bir jet uçağından düşen donmuş çiş olduğu anlaşılmıştı. | Open Subtitles | واتضح انه بول مجمد سقط من طائرة نفاثة. |
bir jet, 2-motorlu jet gibi görünüyor, bir 737 gibi, büyük bir şeyden bahsediyoruz. | Open Subtitles | "كانت طائرة نفاثة ذات محركيّن مثل الطائرة من نوعية 737" -هذا يعني بأنها طائرة كبيرة" " |
En yakın özel piste kadar yol temizlenecek, ve özel bir jet bizi asfalt pistte bekleyecek. | Open Subtitles | نريد إخلاء الطريق إلى أقرب مطار و نريد طائرة خاصة في انتظارنا على مدرج المطار |
Ayrıca özel bir jet 40 milyon dolarlık bir yat ve Manhattan'da bir daire satın aldı. | Open Subtitles | و أشترى طائرة خاصة و يخت ثمنه 40 مليون دولار و منزل فى مانهاتن |
Bu sabah, Paris'in en az güvenlikli havayolundan özel bir jet, Roma'ya doğru yola çıktı. | Open Subtitles | ذلك الصباح ومع آخر الرحلات المغادرة لباريس كانت هناك طائرة خاصة مقلعة إلى روما |
Babam bize torpil yapmış ve özel bir jet ayarlamış. | Open Subtitles | ،والدي إستخدم بعض نفوذه وحصل لنا علي طائرة خاصة |
Bana hemen Chicago'ya giden bir jet ayarlayın. | Open Subtitles | (جهّز لي طائرة لـ(شيكاغو |
40 yaşıma bastığımda kendime bir jet ski aldım. | Open Subtitles | اشتريت دراجة مائية عندما بلغت الأربعين عاما |