Yakın zamana kadar, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan yüzlerce yıllık Bir köprü vardı. | Open Subtitles | منذ زمن ليس ببعيد, كان هناك جسر قديم يوحد شطري المدينة |
Sokağın alt kısmında, yoksul insanların sümüklü çocuklarının oynadığı hayatta edinebilecekleri tek becerileri geliştirebildikleri, altından dere akan Bir köprü vardı. | Open Subtitles | و في أسفل الشارع هناك جسر يعبر الجدول حيث يقوم نسل الفقراء |
Biliyorsun diğer tarafta kullanabileceğin Bir köprü vardı. | Open Subtitles | تعلمون، هناك جسر على الجانب الآخر أن كنت قد استخدمت. |
Bu okyanusun üstünde Bir köprü vardı. | Open Subtitles | وعلى المحيط , كان هناك جسر. |
Önce Bir köprü vardı. | Open Subtitles | قبل... كان هناك جسر. |
Bir köprü vardı. | Open Subtitles | هناك جسر. |
Bir köprü vardı. | Open Subtitles | وكان هناك جسر. |