Ve tek sorun: Kanada'nı bir köyünde, okyanustan 600 mil uzakta yaşıyordum. | TED | وكانت المشكلة الوحيدة انني كنت أقطن في قرية صغيرة في كندا تبعد 600 ميلا عن أقرب محيط |
New York'ta annesinin okuma ve yazması olmayan bir gençle tanıştım. Annesi, Senegal'in bir köyünde ayda bir defa otobüsle başkent Dakar'a gider, sadece Bollywood filmlerini izlemek için. | TED | لقد قابلت شابا في نيويورك أمه غير متعلمة تعيش في قرية في السنغال تأخذ الباص مرة كل شهر للعاصمة داكار، فقط لتشاهد فيلم بوليوود. |
Hep birlikte bu işçiler tarihteki en büyük göçü oluşturuyorlar ve milyonlarca insanın nasıl çalışacağını nasıl evleneceğini, nasıl yaşayıp nasıl düşüneceklerini etkileyen şey ise, Çin'in bir köyünde başlayan, cebimizdeki iPhonelarla, ayağımızdaki Nike ayakkabılarla ve kolumuzdaki Coach marka çantalarla sona eren bu üretim süreci ve küreselleşmedir. | TED | جميعا، يشكلون أكبر هجرة في التاريخ، والعولمة، هذه السلسلة التي تبدأ في قرية زراعية صينية وتنتهي مع أجهزة اي فون في جيوبنا وأحذية نايكي على أقدامنا وحقائب يد كوش على أذرعنا التي غيرت طريقة عمل ملايين من الناس وزواجهم وحياتهم وتفكيرهم. |