"bir kabilenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبيلة
        
    Muhammed'in destekçileri, özellikle de bir kabilenin koruması altında olmayan köleler, kadınlar, yetimler kaba kuvvete maruz kalıyorlardı. Open Subtitles أتباع محمد خصوصاً أولئك الذين بدون قبيلة أَو حماية عشائرية مثل العبيد والنساءِ والأيتام الآن يتعرضون للقوة الغاشمة
    Her bir kabilenin büyüklerini bir araya getirdi ve toprakların bölünmesi için planlar hazırladı. Open Subtitles لقد جمعَ معاً زعماء كل قبيلة ورسم خطط لتقسيم الأراضي
    Ayrıca Mansi adında yerel bir kabilenin kendi teorisi de bulunmaktadır. Open Subtitles أيضاً هناك قبيلة محلية في المنطقة لديها قول آخر
    Dünya'da hiç bir kabilenin, tek başına hareket etmemesi gerektiğini biliyorum, bu yüzden yardım etmeyi kabul ettim. Open Subtitles انا اعرف مثل ماذا هذا الأمر أن تتنقل خلال العالم بمفردك بدون قبيلة لذا وافقت على مساعدته
    - Artık bir kabilenin parçasıyız, kardeşim. Open Subtitles نحن جزء من قبيلة الآن ، شقيق . هذا ما هذا؟
    Yerli bir kabilenin. Open Subtitles إنها من عند قبيلة نوفنبامبو فوانتا
    Haftalardır Russ ile bir kabilenin bir şey koruduğunu konuşup duruyordun. Open Subtitles كنتَ تهمس مع (روس) طوال أسابيع عن قبيلة تحرس ذات شيءٍ.
    Belki bir kabilenin parçaları olarak hepimiz daha iyiyizdir. Open Subtitles ربما نبلى جميعاً جيداً كجزء من قبيلة
    Ziyaret ettiğiniz Marae küçük düşürülmüş bir kabilenin buluşma yeriydi. Open Subtitles الموراي" الذي زرته" كان مكان اجتماع قبيلة العار
    "Danimarkalılar kuşkucudurlar, çünkü tarihimiz güçlü bir kabilenin çöküşünün hikâyesidir." Johannes V. Jensen Open Subtitles الدنماركيون متشككون لأن التاريخ الدنماركي مبني... ...على سقوط قبيلة قوية جدا - جوهانس جينسين
    Batı Kolombiya'da bir kabilenin ok uçları için kullandığı bir çeşit zehir hakkında araştırma yapacağını söylemişti. Open Subtitles قالت أنّها تدرس قبيلة ما في غرب (كولومبيا) اعتادوا تسميم رأس أسهمهم.
    Ve o da kocaman bir kabilenin lideriymiş. Open Subtitles وأنه كان زعيم قبيلة عظيمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more