"bir kadınla tanıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• التقيت بامرأة
• قابلت تلك المرأة
• قابلت امرأة
• قابلت إمرأة
• قابلت سيدة

"Unprisoned"ı yaratırken eskiden bizim gibi olan bir kadınla tanıştım. Sheila Phipps.
أثناء إعداد "انبريزوند"، التقيت بامرأة كانت فيما مضى مثلنا... إنها شيلا فليبس.

Yüzbaşımı aradım ve "Suç başını alıp gitmiş olsa bile umurumda değil bir kadınla tanıştım, bu inanılmaz kişilikle ve aramız çok iyi gidiyor."
فيالواقع،اتصلتبرئيسيلأخبره: "لا يهمني إن تفشّت الجريمة،" "التقيت بامرأة رائعة"

Huzurevinde kör bir kadınla tanıştım.
في دار رعاية المسنين قابلت تلك المرأة العمياء العجوز

Müthiş bir kadınla tanıştım.
لقد قابلت تلك المرأة المذهلة

Polonyalı bir kadınla tanıştım, o da tek yabancının kendi olduğunu söyledi.
قابلت امرأة بولندية، والتي أخبرتني إنها في الواقع، هي الأجنبية الوحيدة في المدينة.

Ohio'da evine antik geziden dönen Sarah adında bir kadınla tanıştım ve kocasının iki çocuğunu öldürüp sonra da intihar etmiş olduğunu öğrendim.
قابلت امرأة تدعى سارة في أوهايوو عادت للوطن من رحلة عمل بالآثار ووجدت أن زوجها قتل نفسه وطفليهما.

bir kadınla tanıştım. Sarhoş oldum ve o benden faydalandı. Ya da o sarhoş oldu ve ben ondan faydalandım.
قابلت إمرأة وسكرت فاستغلتني أو أنها سكرت فاستغليتها

Birkaç ay önce Malezyalı biriyle evli bir kadınla tanıştım.
قبل بضعة أشهر مضت، قابلت سيدة متزوجة من رجل ماليزي.

Pekâlâ. bir kadınla tanıştım. Cecilie.
حسنا، التقيت بامرأة اسمها سيسيليا

Uyandığımda erkek gibi güçlü Jake adında bir kadınla tanıştım.
و عندما استيقطت (التقيت بامرأة اسمها (جايك قوية مثل الرجال

Yaklaşık 1 yıl önce senin gibi bir kadınla tanıştım.
منذ سنة فحسب التقيت بامرأة تشبهك للغاية

Orada bir kadınla tanıştım.
التقيت بامرأة هناك

bir kadınla tanıştım. Cecilie.
التقيت بامرأة اسمها سيسيل

Turp gibi. Hmm... Dün gece bir kadınla tanıştım.
كل شيء في حالة جيدة لقد قابلت امرأة في الليلة الماضية

Geçmiş geçmişte kaldı, her şey yoluna girdi ve ben de şey adında güzel bir kadınla tanıştım.
لندع الماضي للماضي والأمور قد تغيّرت ولقد قابلت امرأة رائعة ..اسمها

Barda bir kadınla tanıştım ve birkaç saatliğine arabasına geçtik.
اجل قابلت امرأة في حانة وذهبان الى سيارتها لساعتان

Bugün hiçbir şey görmeyen bir kadınla tanıştım.
قابلت إمرأة اليوم لم ترى شيئاً مثلي

Sadece özgür olduğunu bilmeyen bir kadınla tanıştım.
لقد قابلت إمرأة لم تعرف أنها حُرة

15 yaşında, hala erkek gibi giyinirken T.L. adında bir kadınla tanıştım.
لذك حين كنت في الخامسة عشر، مازلت ألبس ثياب صبي، قابلت سيدة اسمها "تي.أل"

"Kardomah'ta çok hoş bir kadınla tanıştım.
"قابلت سيدة لطيفة بمطعم "كاردوما"...