"bir kaplumbağa" - Translation from Turkish to Arabic

    • سلحفاة
        
    • السلحفاة
        
    • خنفساء
        
    • كالسلحفاة
        
    • سلحفاه
        
    Bu aralar evde bir kaplumbağa yaşıyor ve ayak parmaklarını çok seviyor. Open Subtitles هناك سلحفاة تعيش هنا مؤخرا ً وهي تحب المشي على أطراف أصابعها
    Ve zaman zaman, bir arkadaş bul, bir kaplumbağa bul ve uzun ve yavaş bir yürüyüşe çık. TED وبين كل هذا جد صديقاً .. جد سلحفاة واستمتع بمشي هادىء .. بمشي بطيء
    Yaranın içinden bir kaplumbağa çıktı, yüzüp gitti giderken de deniz ile kara arasında birbiri ardına rahatça geçişler yaptı. TED خرجت سلحفاة من الجرح وسبحت بعيداً، وهي تتناوب بسهولة بين البحر واليابسة.
    ben de postaya vereyim? Sana söyledim, kahrolası bir kaplumbağa çizmek istemiyorum. Open Subtitles هلّا تنسخين تلك السلحفاة مجدداً حتى أرسلها بالبريد
    - Spoilerlı bir kaplumbağa mı? Open Subtitles لم أرى في حياتي خنفساء لها سبويلر لا تلمس هذا شكرا
    Bir sabah uyandığımda kendimi bir kaplumbağa olarak bulacağım ve sonsuza dek yaşayacağım. Open Subtitles سوف أعيش للأبد إلى أن يأتي يوم وأستيقظ وأجد نفسي سلحفاة
    — Suçla savaşan bir tavşan olabilir. — Yahut cana yakın bir kaplumbağa. Open Subtitles يمكنه أن يكون أرنباً مُكافحاً للجريمة أو سلحفاة جديرة بالحب
    Hayır, ben her zaman bir kaplumbağa ile elim kalorifer borusuna bağlı dolaşırım. Open Subtitles لا، اني اتجولُ دائمًا يتجول مكبلة اليدين مع انبوب البخار و سلحفاة.
    N'aber millet? Az önce bir kaplumbağa kurtardım. Ya siz ne yaptınız? Open Subtitles حسناً جميعاً, لقد انقذت سلحفاة للتو ماذا فعلتم طوال حياتكم ؟
    Sonra tam onu doğurmak üzereyken, zavallı kadının dev bir kaplumbağa yüzünden korkudan nutku tutuldu. Open Subtitles وبينما هي موشكة على أن تلد المرأة المسكينة أثار فزعها سلحفاة عملاقة.
    Yani, dedeni bir kaplumbağa için yalnız bırakacaksın! Open Subtitles حسنا انتِ تريدى ان تتركى جدك من أجل سلحفاة ؟
    Gerçek bir kaplumbağa mı yoksa kabuğa saklanmış bir büyücü mü? Open Subtitles هل هو سلحفاة من الأساس أم هو سحلية متنكّرة في صدفة ؟
    Bu hiç doğru değil. Yaşlı bir kaplumbağa ile uçaktan düşen bir evrak çantası, sevgili olmuş gibi. Open Subtitles هذا ليس صواباً، كأن سلحفاة بحرية عجوزاً تواعد حقيبة سقطت من طائرة
    Benim gibi garip bir kaplumbağa ile dünyayı gezmek ister misin? Open Subtitles لذلك، هل توافقين على مرافقة سلحفاة مجنونة مثلي؟
    Ron, bundan biraz daha yavaş gidersen araba stop edecek. Bakın, bizden hızlı giden bir kaplumbağa var. Open Subtitles السيارة سوف تتوقف إذا مشيت أبطئ من هذه السرعة أنظر هنالك سلحفاة تسيرأسرع منا بجانبنا
    O canlı bir kaplumbağa Charlie! Evcil hayvan o. Open Subtitles تشارلي , هذه سلحفاة حقيقية أنه حيوان أليف
    Bilirsin bir kaplumbağa büyüdüğü zaman güçIü bir duruşu olmalı... Open Subtitles لأنه كما تعلم، عندما تجف السلحفاة يصبح كل شئ بشع و سئ، و لكني أحب ذلك.
    Onu besle,çünkü şişma bir kaplumbağa mutlu bir kaplumbağadır... Open Subtitles أطعمى الفتى، لأن السلحفاة الثمينة تكون سعيدة.
    Gördümüz gibi, bir tavuğun yumurtasından daha yuvarlak, ...bir tavuk yumurtasından çok bir kaplumbağa veya timsah yumurtası gibi... ve tabii ki, çok daha büyük. Open Subtitles سنرى أنها أكثر إستدارة من بيضة الدجاجة وأشبه ببيضة السلحفاة أو التمساح
    NASCAR'da ilk kez bir kaplumbağa yarışıyor. Open Subtitles أنا لم أسمع عن أي سيارة فولكس واجن خنفساء شاركت في الناسكار
    Boynunu bir kaplumbağa gibi içeri çekme. Open Subtitles لا تطوي رقبتِك كالسلحفاة ألم تستعد بعد؟
    O bir kaplumbağa ve sınıfta olmaktan pek hoşlanmıyor. Koca gece tek başına kalıyor. Open Subtitles إنها سلحفاه ، و لم تكن تحب قاعة التدريس طوال الليل وحدها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more