İngiltere'de Bir karısı vardı ama belli ki bir Hintli kadına tutulmuştu. | Open Subtitles | كان لديه زوجة في إنجلترا ولكن يبدو انه تولى مع هذه المرأة الهندية الشابة. |
Queens'te bir yerde oturan ve hiç görmeye gitmediği Bir karısı vardı. | Open Subtitles | وهو لديه زوجة ما رأها أبدآ " تعيش فى مكانآ ما فى "كويين |
Öldürdüğünüz bir polisti. Bir karısı vardı. Çocukları vardı. | Open Subtitles | الذى قتلته كان شرطيا لديه زوجة و أطفال |
Einstein'ın yattığı Bir karısı vardı. | Open Subtitles | كان لديه زوجة و التي ضاجعها بالمناسبة |
Einstein'ın yattığı Bir karısı vardı. | Open Subtitles | كان لديه زوجة و التي ضاجعها بالمناسبة |
Ayrıca büyük şeyler başaran her erkeğin evde Bir karısı vardı. | Open Subtitles | وكل رجل بلغ شأواً لديه زوجة في المنزل. |
Bir karısı vardı, iki de çocuğu. | Open Subtitles | لديه زوجة وطفلين |
Kokuşmuş'un düşünmesi gerektiği Bir karısı vardı. | Open Subtitles | سميلي لديه زوجة يفكر بها |
Sadece çok konuşan salak Bir karısı vardı. | Open Subtitles | كان لديه زوجة ثرثارة وغبية فقط! |
Ve de yasını tutacak Bir karısı vardı | Open Subtitles | جيسي) كانت لديه) زوجة ، تندب رحيلُه |
Jesse'nin yasını tutacak Bir karısı vardı | Open Subtitles | جيسي) كانت لديه) زوجة ، تندب رحيلُه |
Bir karısı vardı. | Open Subtitles | كانت لديه زوجة |