Son oyunumuzda bir kazanan yoktu. Yeniden oynayacağız. | Open Subtitles | لم يكن هنالك فائز في المرة الأخيره، لنلعب مباراة ثانية |
Eğer 24 saat içinde bir kazanan olmazsa, yarışmacılarımız izleme cihazlarının sadece izleme cihazı olmadığını keşfedecekler. | Open Subtitles | وإن لم يكن هنالك فائز خلال الـ34 ساعه متسابقونا سيكتشفون بأن جهاز تعقبهم لم يكن فقط جهاز تعقب |
Sadece bir kazanan olacak o yüzden partnerinizi dikkatli seçin. | Open Subtitles | سأكون الحكم و يمكن أن يكون هناك فائز واحد فقط |
Bahisleri yerleştirelim. Sadece bir kazanan olabilir. | Open Subtitles | حسنا سيداتي سادتي ضعوا رهاناتكم هناك فائز واحد |
Evet efendim. bir kazanan olacaksın. | Open Subtitles | أجل يا سيدى فسوف تحصل على كونك فائزاً |
Evet efendim. bir kazanan olacaksın. | Open Subtitles | أجل يا سيدى فسوف تحصل على كونك فائزاً |
24 saat içinde bir kazanan çıkmazsa yarışmacılarımız takip cihazlarının sadece takip için olmadığını keşfedecekler. | Open Subtitles | وإن لم يكن هنالك فائز خلال الـ34 ساعه متسابقونا سيكتشفون بأن جهاز تعقبهم لم يكن فقط جهاز تعقب |
Bahisleri yerleştirelim. Sadece bir kazanan olabilir. | Open Subtitles | حسنا سيداتي سادتي ضعوا رهاناتكم هناك فائز واحد |
Ama sadece tek bir kazanan var Oda elimde. İşte. | Open Subtitles | ولكن لا يمكن أن يكون سوي هناك فائز واحد و لدي الأسم في يد هنا,هل نبدأ. |
Bu oyunda sadece tek bir kazanan olacak. Ve kazanan bir ödül alacak. | Open Subtitles | يمكن ان يكون هناك فائز واحد والذى سيستلم جائزه واحده والتى ستكون الاكثر قيمه |
Bence açık ara bir kazanan vardı. | Open Subtitles | حسنا، بالنسبة لي، كان هناك فائز واحد واضح. |
Oh, evet, beni yenebileceğini sandı ama bir çekicim vardı yani... sadece bir kazanan olacaktı. | Open Subtitles | اوه نعم . لقد اعتقد انه سيتغلب علي لكن كان لدي مطرقة لذا هناك فائز واحد |