"bir kemancı" - Translation from Turkish to Arabic

    • عازف كمان
        
    • عازف الكمان
        
    • عازفة كمان
        
    Senin yaşındayken, bir kemancı olmak istemiştim. Open Subtitles تعرف، عندما كنت في مثل عمرك أردت أن أكون عازف كمان
    Eğer desteğe ihtiyacı varsa Belçikalı misafirim harika bir kemancı. Open Subtitles إن إحتجت لمرافق له فالمستأجر البلجيكي الذي لدي عازف كمان رائع.
    Bu Joshua Bell, çok meşhur bir kemancı. TED هذا هو " جوشوا بيل " وهو عازف كمان شهير
    Sakat bir tarla işçisi, melez bir kancık ve yaşlı bir kemancı. Open Subtitles عامل حقل مقعد و بغي مختلطة اللون و و عازف الكمان العجوز
    Çatıda bir kemancı. Çılgınca geliyor, hayır mı? Open Subtitles عازف الكمان على السطح يبدو جنوناً أليس كذلك؟
    Müziğin bana verdiği rahatlık tarif edilemezdi. Benim için de gerçekten hayret verici bir deneyim oldu ve hayata bakış açımı tamamen değiştirdi. Başarılı bir kemancı olabilmenin üzerimde oluşturduğu baskıdan beni özgür kıldı. TED المواساة التي اعطتني اياه الموسيقى كانت فائقة الوصف، وكانت تجربة تنويريه حقيقه بالنسبه لي ايضاً، وغيرت نظرتي للحياه بشكل جذري واعتقتني من ضغوط ان اصبح عازفة كمان ناجحه.
    Sahnedeki bir kemancı olduğumu hayal edin. TED تخيلوا أنني عازف كمان على خشبة المسرح.
    Başka bir kemancı bulabilirim. Elini sallasan ellisi. Open Subtitles يمكنني ان اجد عازف كمان اخر انهم كثيرون
    Profosyonel, yada gerçek bir kemancı Open Subtitles لذا محترف، أَو عازف كمان جدّي جداً على الأقل...
    Bir senfoni orkestrası yeni bir kemancı seçerken sahneye bir perde gererler ve adaylar o perdenin arkasında çalar. Open Subtitles عندما تختار اوركيسترا عازف كمان جديد... ...فيضعون المتقدمين خلف ستار... ...ولايراهم احد
    Sandalyeleri düzenliyormuş. Dediğim gibi çocuk bir kemancı. Open Subtitles يكوّم الكراسي، إنّه عازف كمان كما قلت.
    Sandalyeleri düzenliyormuş. Dediğim gibi çocuk bir kemancı. Open Subtitles يكوّم الكراسي، إنّه عازف كمان كما قلت.
    Ama Kenyon'da hala çalan bir kemancı vardı bir dakikalığına oturup dinledik sonra neden bu anı mahvedeyim diye düşündüm. Open Subtitles لكن كان هناك عازف كمان يعزف الموسيقى لذلك جلسنا على الدرج لدقيقة لنسمع... و فكرت لما أخرب اللحظة.
    Ama rahibimiz iyi bir kemancı. Open Subtitles ولكن كاهننا عازف كمان ممتاز
    Mum ışığı, şampanya ,ve bir kemancı bile var. Open Subtitles هناك شموع بيضاء ، و شامبانيا ، و حتى عازف الكمان الخاص بكم
    Bu, gerçek bir kemancı serçe parmağı. Open Subtitles هذا هو خنصر عازف الكمان الحقيقي
    10.000 saatlik çalışma yapan bir kemancı için beyinde parmakların hareketini kontrol eden bir merkez, sinaptik bağlantıların pekiştirilmesinin artmasıyla birlikte çok fazla değişir. TED إن عازف الكمان , كما نسمع , الذى أتم 10000 ساعة من التدريب على الكمان , أحد مناطق التحكم فى تحرك الأصابع تتغير كثيراً , تزيد من تدعيم سرعة التواصل بين خلايا الجهاز العصبى .
    Evet, muhtemelen iyi değil de saygın bir kemancı olmanın ne kadar çaba gerektirdiğini daha yeni fark ettin ve artık çile çekmeye değer olduğundan yeterince yetenekli olduğundan, baskıyı kaldırabileceğinden emin değilsin. Open Subtitles نعم, على الأرجح أدركتِ العمل الشاق الّذي يتطلب... لكي تصبحي عازفة كمان. ناهيكِ عن عازفة متمكّنة.
    Bak. Solak bir kemancı ve müthiş çalıyor. Open Subtitles هنا إنها عسراء عازفة كمان عسراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more