"bir kemirgen" - Translation from Turkish to Arabic

• قارض
• أنهُ جُرذ و ينبغي

Yönetimde bir kemirgen olduğunu söyleyen herkes için hatırlatacak bir şey var ki üretim çoktan yüzde 35'e ulaştı.
وبالنسبة لكل من كان يُعارض بوجود قارض يدير الدفة، أحب تذكيره أو تذكيرها بأن إنتاجنا زاد بنسبة 35 بالمائة.

- Masada bir kemirgen var! - Yardım eder misiniz? - Onu rahat bırakın!
هنالك قارض على الطاولة , أيمكننا الحصول على بعض المساعدة هنا ؟

İri öndişleri olan bir kemirgen bu adamı kemirip durmuş.
حسنا، شيء ما كان يتغدى على هذا الشخص قارض بقواطع عريضة

- Evet, ama o bir kemirgen. - Kemirgenleri yediklerini yemeli.
نعم ، حسناً أنهُ جُرذ و ينبغي عليه أن يأكُل ما تأكلهُ الجُرذان

- Evet, ama o bir kemirgen. - Kemirgenleri yediklerini yemeli. - Kemirgen değil.
نعم ، حسناً أنهُ جُرذ و ينبغي عليه أن يأكُل ما تأكلهُ الجُرذان

"Bu bir ateş kabartması, ve bu da bir kemirgen.
انها مخطوطة من نار , وهذا قارض

- Sadece küçük bir kemirgen. - Çok büyüktüler.
ـ إنه مجرد قارض صغير ـ إنهم كبار جدا

Oldukça aptal bir kemirgen tarafından tasarlanmış gibi görünüyor.
يبدو انه تم تصميمه من قبل قارض غبي

Küçük bir köpek büyüklüğündeki bir kemirgen.
قارض بحجم كلب صغير.

- Doğu Afrika'ya has bir kemirgen.
قارض يستوطن شرق أفريقيا

Alan, evimde tek bir kemirgen görmek bile beni heyecanlandırmadı.
ألن)) أنا لست سعيد بوجود قارض صغير)) ...في منزلي

Burası bir kemirgen için son derce cazip bir yer.
هذا المكان إغراء لأي قارض .

-Başarımızın anahtarı bir kemirgen mi?
-رقص قارض مفتاح النجاح ؟

Küçük bir kemirgen.
إنه قارض صغير

Bu bir kemirgen.
هذا حيوان قارض