"bir kenara" - Translation from Turkish to Arabic

    • بغض النظر
        
    • جانبا
        
    • جانبًا
        
    • جانباً
        
    • بصرف النظر
        
    • على جنب
        
    • كِبْرِيائي واسْتعرتُ
        
    • على جانب
        
    • بالحسبان الوضع المزري
        
    • للتفكير ملياً في قيمة
        
    • خلافاتهم
        
    • جانباٌ
        
    • شخصياً آستمتع بالمنافسه
        
    Kurbanın düşmesini bir kenara atarsak iyi bir iskelet sağlığı var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن الضحية يملك هيكلا عظميا ممتازا، بغض النظر عن الإصابات جرّاء السقوط.
    Muhtemelen çoğumuz rahatsız olurduk, kabaca söz kesmesi bir kenara, arkadaşınız haklı mı? TED معظمنا في الأغلب سينزعج ولكن بغض النظر عن مقاطعة الحديث الفظة، هل لصديقك وجهة نظر؟
    Aslında süreksizlikler bir nüanstır. Bu nedenle fiyat çalışmasında, bir kenara bırakılırlar. TED تمثّل الثغرات مصدر ازعاج. ويتمّ في العديد من الدراسات للأسعار، وضعهم جانبا.
    Onları iyi temsil etmeyen eski tarihi hikâyeleri bir kenara bırakmaları gerekecek. TED وأن عليهم وضع مفاهيمهم التاريخية القديمة جانبًا والتي لم تعد تخدمهم جيدًا.
    Bak, farklılıklarımız olduğunu biliyorum ama, halanın durumunu öğrendiğim zaman, herşeyi bir kenara bırakıp sadece yanında olmak istedim. Open Subtitles لكن عندما علمت عن عمتك انا فقط اردة أن اضع كل هذه الاشياء جانباً و أن اكون فقط معك
    Sana ek olarak yıllık 5000 daha getirmesi şöyle bir kenara dursun Peterson'ın göz bebeğiydin, ayrıca inanıyorum ki, ...onun en iyi arkadaşıydın. Open Subtitles بصرف النظر عن ال 5000 الزيادة التي ستكسبها في السنة أعتقد أنك وبيترسون أيضا؛ من أفضل الأصدقاء
    Aslında içtenlikle inanıyorum ki, o iki hanım kişisel husumetlerini bir kenara bırakabilirdi. Open Subtitles أنا آمنت صدقاً أن السيدات سيضعون عداوتهم الشخصية على جنب
    Ancak ırkı bir kenara koyarsak piyasanın kendisi bu eşitsizlikleri ele almakta yetersiz kalmıştır. TED ولكن بغض النظر عن العرق, السوق وحده لم يكن كافيا لمعالجة عدم المساواة.
    Onu bir kenara bırakırsan, Kramer'in fotoğrafçılığı nasıldı? Open Subtitles ولكن بغض النظر عن ذلك، ما رأيك في مستوى كرايمر؟
    İIk yerleşimcileri bir kenara bırakacak olursak, Şükran Günü'nün anlamı bu değil midir? Open Subtitles بغض النظر أليس هذا هو المقصود من عيد الشكر؟
    Kadınları ve sosisi bir kenara bırakırsak.... ...bunu burada da yapabiliriz. Open Subtitles حسنا، جانبا من النساء و النقانق، يمكنك أن تفعل ذلك هنا.
    Beni yetiştirmek adına araştırmacılık kariyerini ve parlak bir geleceği bir kenara itivermiş. Open Subtitles من أجل أن ترفعني رمت والدتي حياتها المهنية كباحثه والقت جانبا مستقبلا مشرقا
    Arkadaşlığınızı bir kenara bırakıp benim için bunu yapar mısınız? Open Subtitles الآن، أيمكنكَ أن تضع صداقتكَ معه جانبًا وتفعل ذلك لي؟
    Bunun yerine, bir bebeğim olduğu için beni bir kenara ittin. Open Subtitles بدلا عن ذلك، الأسبوع الماضي قمتي بدفعي جانبًا لأنني زرقت بطفل.
    Düğünün parası neredeyse ödendi ve bir kenara para ayırmaya başlayabiliriz... Open Subtitles أتعلم, مصاريف الزواج تقريباً إنتهت ويمكننا البدء بوضع بعض المال جانباً
    Her şeyi bir kenara bırakıp diğer insanların değişeceğini düşünmektir. Open Subtitles ضع كل شيء جانباً وفكر حيال الآخرين من أجل التغيير.
    Hastalıklarını bir kenara bırak, yaşamak için çok zayıflar. Open Subtitles حسناً، بصرف النظر عن الأمراض التي ربما لديهم إنهم ضعفاء جدا للبقاء على قيد الحياة أنت فقط
    Ama yine de gelirsiniz diye bunları bir kenara ayırmıştım. Open Subtitles الناس يفضلون البقاء في البيت لكن بقي لي بعض الأمل بأنكِ ستأتين فوضعتهم لك على جنب بكل الأحوال
    Gururumu bir kenara bırakıp babamdan 5,000 dolar borç aldım. Open Subtitles إِبْتَلَعْتُ كِبْرِيائي واسْتعرتُ خمسه آلاف دولار مِنْ أبي
    Düşündüm de belki önemsiz farklılıklarımızı bu defalığına bir kenara koyabiliriz. Open Subtitles فكر لربّما نحن يمكن أن نضع ختلافاتنا التافه على جانب
    Beni bir kenara bırak, bu fakir çocukların ailelerine ne olacak mecburen, bu sarsılmaz cumhuriyetçilikten tiksinen İngiliz Hükümetine yaklaşmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles أقصد تضع بالحسبان الوضع المزري الذي سيحل بعائلات هؤلاء الشباب؟ أنت هنا تضع نفسك في مواجهة الحكومة البريطانية وجها لوجه، وهم يحتقرون الجمهوريين بشكل غير قابل للتغيير
    İstihbarat kaidelerini bir kenara bırak ve dinle. Open Subtitles كنت مضطراً للتفكير ملياً في قيمة المعلومات
    Gezegenimizdeki insanların yapmaları gereken şey, aralarındaki faklılıkları bir kenara bırakıp birleşmeleri. Open Subtitles ما يريده شعب كوكبنا أن يتخطوا خلافاتهم و يتوحدوا
    Bu güvensizliği bir kenara koymalısın. Her şey yolunda gidecek. Open Subtitles يجب أن تضعي خوفكي جانباٌ
    Müşterilerimin kafasını yarmakla ilgili şakalar bir kenara, benimkine rakip olacak bir dükkân olmasını isterim. Open Subtitles آلان , على الرغم من تعليقاتي حول قطع رؤوس الزبائن آنا شخصياً آستمتع بالمنافسه من المخازن الآخرى , آي شي لتنشيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more