"bir kişinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشخص
        
    • شخص واحد
        
    • لشخص واحد
        
    • شخص ما
        
    • شخصاً واحداً
        
    • الفرد
        
    • فإنّنا بذلك
        
    • لرجل واحد
        
    • بشخص بريء
        
    • من قبل رجل من
        
    • من الممكن بالطبع
        
    • الممكن بالطبع لرجل
        
    bir kişinin, aradığım kişi olma ihtimali 6 milyonda bir. Open Subtitles احتمالات كون الشخص المثالي لشخص ما هي 6 بلايين لواحد
    Hayal kuruyor, başka bir kişinin hayalini, genellikle üst seviyedekilerin hayali olur, Open Subtitles ،الشخص المُصاب لديه أوهام بأنّ الشخص الآخر ،عادةً يكون ذا منصبٍ مرموق
    Sevdiğin bir kişinin canını binlercesinden üstün tutmaz mıydın yani? Open Subtitles هل حياة شخص واحد أكثر قيمة من حياة الاف آخرين؟
    Yörüngeye ulaşmak için güç lazım. bir kişinin ağırlığına göre hesap yaptım. Open Subtitles نريد الطاقه أن تصل للمدار لقد قمت باعادة حساب الوزن لشخص واحد
    Onları daha önce yeraltında bulunmuş bir kişinin yazdığı yönergeler gibi okumuşlardır. Open Subtitles إنها تـُقرأ كإتجاهات إلى العالم السفلي بالنسبه إلى شخص ما كان هنا
    bir kişinin fark yaratabileceğini dünyaya göstermek. Open Subtitles أن تري العالم أن شخصاً واحداً بإمكانه صُنع الفارق
    Bu savaş büyük bir ölçekte sürüyor olabilir ya da tek bir kişinin yüreğinde hatta bir çocuğun bile. Open Subtitles ربما قد حصنت في كفة ميزان او في قلب الفرد الواحد او حتى الولد
    Ve bir kişinin bile tek başına çok büyük bir fark yaratabileceğini öğrendim. TED وأن الشخص بمفرده.. بإمكانه أن يحدث فرقًا كبيرًا
    bir kişinin tüm kimliği "Ebola'yı atlattı"dan ibaret olursa o toplum kendisini nasıl iyileşmiş olarak düşünebilir? TED وكيف يمكن لمجتمع أن يعتبر نفسه بأنه شفي عندما تتحدد هوية الشخص الكاملة بأنه تعافى من إيبولا؟
    bir kişinin ne olduğuyla ilgili kabul edilen genel model bu sanırım. TED وهكذا فأعتقد هذا هو النظام الفطري لماهية الشخص
    bir kişinin termal görseli üzerinden hislerinin dürüstlüğünü izlemek birinden hoşlanmak ve aşık olmak konusunda yeni bir sayfa açacaktır. TED فتتبّع صدق المشاعر في صورة الشخص الحرارية قد يشكل حلقة جديدة في معرفة كيف نقع في الحب ونرى الانجذاب بين الآخرين.
    Ama milletimizin kaderi bir kişinin hayatından ve özgürlüğünden daha önemlidir. Open Subtitles ولكن مصير دولتنا أكثر أهمية من حياة و حرية شخص واحد
    Milletimizin kaderi bir kişinin hayatından ve özgürlüğünden daha önemlidir. Open Subtitles مصير دولتنا أكثر أهمية من حياة و حرية شخص واحد
    Çember herhangi bir kişinin baş edebileceğinden daha fazla güce sahip. Open Subtitles الدائرة لديها قوة اكبر مما يمكن لشخص واحد ان يتحكم فيها
    bir kişinin genetik kodunu bir evdeki nesneler gibi düşünün. Open Subtitles فكّر في الرمز الجيني لشخص واحد مثل الأشَياْء في المنزل.
    Örneğin; bir kişinin, başka birinin hayatını değiştirecek bir iyilik yapması. Open Subtitles وحب نكرات الذات ,والذي يتمثل في تغير حياة لصالح شخص ما
    bir kişinin doğru şeyi yaptığımı söylemesini istiyorum. Open Subtitles أريدُ شخصاً واحداً يخبرني أنني أقوم بالأمر الصحيح
    Araştırmalar bir kişinin parmak izlerindeki çukur ve çıkıntılar arasındaki kalınlıkla kişinin cinsiyeti arasında bağlantı olduğunu gösterdi. Open Subtitles أظهرت دراسة أن الصلة المباشرة بين السماكة النسبية للسلاسل الجبلية و وديان بصمات أصابع الفرد وجنسه أو جنسها
    Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Oğlun hakkında söylediklerin ona tek bir kişinin bile fark yaratabileceğini gösterecek olman beni etkiledi. Open Subtitles بشان أن تريه بأن يمكن لرجل واحد إحداث فارق.. تلك الكلمات آثرت فيّ
    Sonuçta, bir cinayetin kusursuz olabilmesi için çözümlenemez bir yöntem yerine, başka bir kişinin katil olarak gösterilmesi gerektiğini anladı. Open Subtitles استنتاحه هو أن الجريمة الكاملة الممكنة ليست التي تبقى غير محلولة بل التي يتم حلها بشخص بريء
    911'e gelen arama, Afro-Amerikan bir kişinin araba kaçırdığına dairdi. Open Subtitles تم البلاغ عن أختطاف عربة في العلن من قبل رجل من الأفارقة الأمريكان
    bir kişinin teli geçmesi, hatta kaçması mümkün... ama senden başka buradan kaçmak isteyen... bir hayli insan var. Open Subtitles هيلتز" من الممكن بالطبع لرجل واحد" أن يعبر السلك , حتى أن بإمكانة الهروب لكن هناك في الحقيقة عدد كبير من السجناء إضافة إليك فى هذا المعسكر يحاولون الهروب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more