"bir kişiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • شخص واحد
        
    • لشخص واحد
        
    • إلى شخص
        
    • شخصاً واحداً
        
    • فستأبيّن أنّه شخص
        
    • الى شخص
        
    • شخصا واحدا
        
    • شخصَ واحد
        
    • شخص معيناً
        
    • إلى الشخص
        
    • لرجل واحد
        
    • لشخصٍ واحد فقط
        
    Bu, artık soruşturmamızın belirli bir kişiye odaklanacağı üzerine resmi bir açıklamadır. Open Subtitles هذا إعلان رسمي أنه من الآن وصاعدًا، سيُركز التحقيق على شخص واحد
    Bir yargıç olmak, Joseph, ...belki de bir kişiye verilmek için fazla bir güç. Open Subtitles ان تكون قاضى يا جوزيف ربما هذه قوة كبيرة فى يد شخص واحد
    İmparator olduğun günden beri, mührü sadece bir kişiye verdim. Open Subtitles منذ أن اصبحت إمبراطورنا لم أعطِ ختمى إلا لشخص واحد
    Ama bazen bir kişiye gerçekte ne olduğunu anlamanın tek yolu budur. Open Subtitles لكن أحياناً يكون الطريقُ الوحيدُ لإكتِشاف الذي حَدثَ حقاً إلى شخص.
    - Tanrım, Roz. Bu gece bir kişiye bile yardımcı olamadım. - Yardım mı? Open Subtitles يا إلهي " روز " , لا أظنني ساعدت شخصاً واحداً الليلة
    Çünkü onun kim olduğunu bilseydim o sıradan bir kişiye dönüşürdü, değil mi? Open Subtitles لأنّي أدركت أنّي إذا علمت بهويّته، فستأبيّن أنّه شخص طبيعيّ، صحيح؟
    Ancak sizi özellikle bir kişiye götürmek için kesin emir aldım. Open Subtitles التعليمات الصارمة بأن اصحبك الى شخص محدد
    Bütün ülke savaşta. Niye sadece bir kişiye yardım edeyim? Open Subtitles البلد بأكملها في حالة حرب لماذا عليّ ان أساعد شخصا واحدا فقط؟
    Her grup bir kişiye tuvalet kâğıdından gelinlik giydirdi. Open Subtitles ثمّ كُلّ مجموعة تَلْبسُ شخصَ واحد
    "Günümü aydınlatan özel bir kişiye, seni hiç unutmayacağım." Open Subtitles إلى الشخص المميّز الذي يُضيء نهاري، ستبقى عزيزاً دائماً
    bir kişiye bile ulaşabiliyorsan... Open Subtitles حسنا , أتعرفي إن كان بإمكانك الوصول إلى شخص واحد
    Ve tüm bunları bir kişiye borçluyuz. Open Subtitles و لدينا شخص واحد فقط علينا أن نشكره على هذا
    Bütün bir sınıf asla tek bir kişiye sataşmaz! Open Subtitles إنّ الصنفَ بكامله لا يتحامل أبداً على شخص واحد
    Söyleyeyim, şu filmler bana, ülkeyi baştan sona hava akışı gibi dolaşacak kadar para kazandırdı ve şu resmi bir kişiye tek seferde sattım. Open Subtitles ذلك الفيلم أعطاني فرصة أخذ جولة في جميع أنحاء البلاد وأبيع تلك الصور إلى شخص واحد في كل مرة
    Son aylarda yalnızca bir kişiye, tanımadığım bir hizmetçiye barut ağacı sattım. Open Subtitles لقد بعت مسهل لشخص واحد فقط في الأشهر الأخيرة خادم لم أعرفه
    Elimde sadece bir kişiye ait bir telefon numarası vardı. TED وكان بحوزتي رقم هاتف واحد فى الواقع لشخص واحد
    Başınızdan geçeni bir kişiye anlatırsanız sizin için daha kolay olur. Open Subtitles ان اخبرت قصتك لشخص واحد هذا سيعتبر الحصرية
    bir kişiye saldırdı bile. Open Subtitles لقد هاجم مُسبقاً شخصاً واحداً.
    Çünkü onun kim olduğunu bilseydim o sıradan bir kişiye dönüşürdü, değil mi? Open Subtitles لأنّي أدركت أنّي إذا علمت بهويّته، فستأبيّن أنّه شخص طبيعيّ، صحيح؟
    Beş yıl sonra bizi herhangi birinden ziyade belli bir kişiye çeken bütün beyin mekanizmalarını çözmüş olacağız. TED اعتقد اننا ذاهبون الى نهاية المطاف خلال السنوات القليلة القادمة لفهم كل أنواع الآليات في المخ التي تجذبنا الى شخص محدد بدلا من آخر.
    Bizim de jüride aynı şekilde hissetmesi bir kişiye ihtiyacımız var. Open Subtitles و نحن نحتاج شخصا واحدا في هيئة المحلفين يشعر بنفس الطريقة بخصوصك
    Sadece bir kişiye söyledim. Open Subtitles أخبرتُ شخصَ واحد فقط.
    bir kişiye bakıp hemen karakterini çözebilirim. Open Subtitles أميل إلى النظر إلى الشخص ثم أقيمهم بسرعة
    Lady Guinevere'nin hayatını tek bir kişiye borçluyuz. Open Subtitles نحن ندين بحياة السيدة جوينيفير لرجل واحد فقط
    Yaptığımız işin özünü yalnızca tek bir kişiye açıklayabilirsin. Open Subtitles مسموح لكَ أن تكشف حقيقة عملنا لشخصٍ واحد فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more