Diğer bir yandan, eğer bir kibrit çakarsanız tüm gezegen havaya uçar. | TED | و من ناحية أخرى، إذا قمتم بإشعال عود ثقاب سيشتعل الكوكب بأكمله |
Onluk daire standart 75 yarda mesafeden, bir kol boyu uzaklığından bir kibrit çöpünün ucu kadar küçük görünür. | TED | لوحة التصويب من مسافة الـ 75 ياردة المعيارية، إنها تبدو صغيرة كطرف عود ثقاب مرتكز على طول الذراع. |
Bir ayak izi, dikkatsiz sarfedilen bir söz, bir yabancının gördüğünü hatırlaması, bir kibrit. | Open Subtitles | بصمة أصبع، كلمة بدون قصد. صورة تعلق بعين غريب. عود ثقاب. |
İşin ucunun bir kibrit kutusuna ya da keş bir muhbire çıkması umurumda değil. | Open Subtitles | لا أبالي إذا كانت على ظهر علبـة أعواد ثقاب حتى |
İşin ucunun bir kibrit kutusuna ya da keş bir muhbire çıkması umurumda değil. | Open Subtitles | لا أبالي إذا كانت على ظهر علبـة أعواد ثقاب حتى |
James, eğer tuvalette beş dakikadan fazla kalırsa bir kibrit yak. | Open Subtitles | جيمس ، إذا تأخرت في المرحاض لأكثر من خمس دقائق فأشعل عود الثقاب |
Ve en sonunda. geriye hiçbir şey kalmayınca... bankadan da bir kuruş daha alamayınca... bir kibrit çakıp her şeyi yakıp yıkarsın. | Open Subtitles | ثم وأخيراً، عندما لا يتبقى شيئاً ... عندما لا يمكنك إقتراض دولار واحد من المصرف ... تعلن إفلاس المطعم وتشعل عود ثقاب |
bir kibrit veya çakmak kullanmak bana daha kolay geliyor. Çok daha pratik... | Open Subtitles | إننى أجد الأمر أسهل كثيرا أن أستخدم قداحة أو عود ثقاب ، هذا أكثر بساطة |
Küçük bir kibrit bunu böyle hareketlendirirse bir ton napalm ne yapacak? | Open Subtitles | لو أن عود ثقاب فعل هذا ماذا سيفعل طن من النابالم؟ |
Dostum, bir kibrit yaktım sonra bi baktım bütün bina yanıyor. | Open Subtitles | لقد أشعلت عود ثقاب واحد واشتعل المبنى بالكامل |
Bu kokudan kurtulmak için bir kibrit çalabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تشعلي عود ثقاب للتخلص من الرائحة. |
Tek istedikleri de nefretlerinin ateşini tutuşturacak bir kibrit çöpü. | Open Subtitles | و كل ما يبحثون عنه هو عود ثقاب لكي يبدؤا بأضرام نار حقدهم |
Kapıyı pencereyi kapatır, gazı açar ve bir kibrit çakarım. | Open Subtitles | ،لكنت أغلقت باب المطبخ ...وشغلت الفرن ثم أشعلت عود ثقاب |
Bir aileyi canlı canlı yaktılar ama bu lanet yere bir kibrit bile atamadılar. | Open Subtitles | يحرقون العائة و هم أحياء لكن بدون القاء عود ثقاب |
Eğer kokuyu merak ediyorsan kurtuluş ordunu benzine yatırdım ve bir kibrit yakmak için yanıp tutuşuyorum. | Open Subtitles | إن كنت تتسائل بشأن الرائحة، بللت جيش الخلاص خاصّتك بالبنزين وإنّي أتحرّق لإشعال عود ثقاب. |
Fakat tek bir şey yanlış giderse, kibrit kutusundaki herkesin elinde ateşlenmeye hazır bir kibrit görürüz. | Open Subtitles | لكن شيء صغير فقط بحاجة أن يسير خاطيء وستحصلين على علب بارود حيث يحمل الجميع أعواد ثقاب |
(Kahkahalar) Bir hidrojen jeneratörü yaptım, bir de oksijen jeneratörü. İki boruyu bir deney tübüne soktum. İçine de bir kibrit attım. | TED | (ضحك) لذا، اخترعت مولداً للهيدروجين، ومولداً للأكسجين وأوصلت الأنبوبتين بفرن الخبز وأشعلت عود الثقاب بداخله |
Kapıya bir kibrit çöpü bıraktım. | Open Subtitles | -هذا هو عود الثقاب الذي تركته على الباب |