"bir kiliseden" - Translation from Turkish to Arabic

• من كنيسة

İşte bu buradan çıktı, bir sanat çalışmasını kurtarmaya çalışan bir kiliseden çıktı, aslında ona zarar verici veya tahrip edici değildi.
كان هذا أصل كل شيء، و قد جاء من كنيسة كانت تحاول إنقاذ عمل فني، و ليس لتشويهها و تدميرها.

Bu yer Pazartesi sabahındaki bir kiliseden daha sessiz.
هذا المكان أهدأ من كنيسة صباح يوم الأثنين

Yerel polis District Five'daki bir kiliseden ihbar almış.
الشرطة المحلية حصلت على مكالمة من كنيسة في المنطقة الخامسة.

Rönesans öncesi bir İncil, Brooklyn'de bir kiliseden çalındı.
كتاب مقدس من قبل عصر النهضة "سرق من كنيسة في "بروكلين

Phil'in bir zamanlar Tunus gezisinde bir kiliseden satın aldı ve şu anda bahsedemeyeceğim kadar büyük bir fiyatla eve geri gönderdi.
ابتاعهما (فيل) من كنيسة أثناء زيارته ل(تونس) و أعادهما للوطن مقابل مبلغ أغلى مما يخطر على قلب بشر

Tunus seyahati sırasında bir kiliseden satın almış ve... dudak uçuklatan bir meblağ karşılığında evine göndermiş.
ابتاعهما (فيل) من كنيسة أثناء زيارته ل(تونس) و أعادهما للوطن مقابل مبلغ أغلى مما يخطر على قلب بشر

Aynı böyle küçük bir kiliseden seslenmiş.
هكذا، من كنيسة صغيرة كهذه